Sie suchten nach: utvise (Norwegisch - Türkisch)

utvise meg?
sürgün etmek mi? - nereye?

kan de utvise folk?
seni atabiliyorlar mı?

- de kan utvise deg.
onlar seni atabilirler.

-skal dere utvise meg?
- beni kovuyor musun?

rådet vil utvise deg.
meclis seni ihraç etti. - İhraç mı etti?

de kan ikke utvise meg!
kovamazsın beni.

-de ville utvise ham.
uzaklaştırma alıyordu.

de kan jo ikke utvise deg.
ben zaten inceledim, seni uzaklaştıramazlar.

befalet må utvise god dømmekraft.
yani sağlam bir şekilde hüküm verme yetisi bulanmamış yetkili subayla, her şey ortaya serilmeli.

- i felten må han utvise takt.
- savaşta sağduyusunu kullanmalı.

jeg burde utvise deg. -gjør det.
seni kovmalıyım.

jeg synes at vi skal utvise han.
tamam biraz garip birisi.

jeg beklager, vi må utvise dylan.
Üzgünüm. dylan'ı okuldan atmamız gerek.

hva skai du gjøre, utvise meg, sherminator?
ne yapmayi düsünüyorsun? islah evine yollamayi mi?

du kommer vel til å utvise oss, ikke sant?
bizi okuldan atacaksınız, öyle değil mi?

du kan ikke slutte, og jeg kan ikke utvise deg.
sen ayrılamazsın. bunu biliyorum. ama ben de seni atamam.

hvis dere vil utføre oppdraget, må vi utvise selvbeherskelse.
- yandık. hadi, kendini kontrol et.

derfor harjeg besluttet å utvise alle asiater fra landet.
bu yüzden, ülkedeki bütün asyalıları sınır dışı etmeye karar verdim.

kanadierne er forberedt på invasjon, så vi må utvise forsiktighet.
bazi kaynaklarin bize dedigine gore... ... kanada'lilarbizikusatmaya calisacaklarmis. dikkat etmeliyiz.

-og nå begynner praktikanten endelig å utvise tegn på initiativ.
genç fotoğrafçımız nihayet sazı eline almış.