Sie suchten nach: kao (Serbisch - Türkisch)

volontiranje kao nekada
eskisi gibi gönüllülük

koristi kao http proxy
http proksi olarak kullan

baza izgleda kao mali grad.
adeta küçük bir kasabayı andırır.

kao i internet, naravno.
ve tabii ki İnternet.

to je kao ekonomsko hodočašće.
ekonomik bir hac sanki.

"to je kao zamrznuta hrana.
davutoğlu yerel televizyon kanalı trt'ye verdiği demeçte, "bu donmuş gıda gibidir.

bosna je u meni, kao krv."
bosna benim içimde, kan gibi."

ergenekon kao proizvod hladnog rata?
ergenekon soğuk savaşın bir ürünü mü?

dna je pozvala dinua kao svedoka.
dna dinu'yu tanık olarak çağırdı.

bih kao destinacija za turiste-avanturiste
bosna hersek, macera turizminin en iyileri arasında

boškovski će nastupiti kao nezavisan kandidat.
boskovski seçimlere bağımsız aday olarak katılıyor.

akp opisuje sebe kao konzervativnu demokratsku stranku.
akp kendisini muhafazakar bir demokrat parti olarak tanımlıyor.

"bog nas je stvorio kao slobodne ljude.
yusufspahiç, "allah bizi insanları özgür kılmamız için yarattı.

boškovski učestvuje na izborima kao nezavisni kandidat.
boskovski bağımsız aday olarak yarışıyor.

mi radimo kao građani kosova", ističe on.
hepimiz birer kosova vatandaşı olarak çalışıyoruz.”

berlinskom filmskom festivalu, takođe poznatom kao berlinale.
berlin film festivali'nde en iyi film dalında büyük ödülün sahibi oldu.

„mi ne vidimo pitanje sirije kao spoljno pitanje.
geçen hafta yaptığı konuşmada erdoğan, "suriye meselesini bir dış mesele olarak görmüyoruz.

elenovski: makedonija se pokazala kao "ravnopravan partner"
elenovski: makedonya "eşit bir ortak" olduğunu kanıtladı