Sie suchten nach: transparentnost (Serbisch - Türkisch)

transparentnost:
saydamlık:

hint transparentnost:
İpucu saydamlığı:

odgovornost i transparentnost su takođe obavezni.
güvenilirlik ve şeffaflık olmazsa olmazlardan.

istrage protiv hdz: prekretnica za transparentnost?
hdz teftişleri: şeffaflık için dönüm noktası mı?

"transparentnost je najefikasnije oruđe protiv torture.
delevoye, "Şeffaflık, işkenceye karşı kullanılabilecek en verimli araçtır.

cilj je da se poveća transparentnost i zaustavi korupcija.
söz konusu adımın amacının şeffaflığı artırmak ve yolsuzluğun önünü kesmek olduğu bildirildi.

"transparentnost se može ostvariti samo u skladu sa ustavom.
başbakan sali berişa, "Şeffaflık ancak anayasaya uygun şekilde uygulanmalıdır.

predsednica kosovske izborne komisije: transparentnost će biti osigurana
kosova seçim komisyonu başkanı: şeffaflık sağlanacaktır

bugarska obećava transparentnost u istraživanju korupcionaškog skandala na visokom nivou
bulgaristan, üst düzey yolsuzluk skandalını soruştururken şeffaflık sözü verdi

sve veća transparentnost u pogledu vlasništva nad medijima je od presudnog značaja.
medya patronluğunda şeffaflığın artırılması son derece önem taşıyor.

ljudi pričaju da se javni red popravlja i da je transparentnost vlasti veća.
kamuoyunun düşüncesi ise, hükümetin şeffaflaşmasıyla birlikte kamu düzeninde iyileşme olduğu yönünde.

cilj je da se u proces uvede veća transparentnost, ukazuju pristalice ovog zakona.
yasanın destekçileri, tasarının amacının sürece daha fazla şeffaflık kazandırmak olduğunu söylüyorlar.

predsednik makedonske nevladine organizacije transparentnost, zoran jačev, je sličnog mišljenja.
bir makedon sivil toplum örgütü olan Şeffaflık'ın başkanı zoran jachev de benzer bir görüşe sahip.

turska za sada savladava ptičiji grip; dobija pohvale za transparentnost u sprovođenju preventivnih mera
kuş gribini şimdilik yenen türkiye önleyici tedbirlerdeki şeffaflığından ötürü övgü topladı

konačno, hrvatskom sistemu javnih nabavki nedostaje transparentnost i pruža puno mogućnosti za korupciju.
son olarak, hırvatistan'ın kamu satın alma sistemi şeffaflıktan yoksun durumda ve bir çok yolsuzluk fırsatı sunuyor.

ona je rekla da treba da održe odgovornost i transparentnost i učvrste vladavinu zakona i ljudska prava.
clinton, liderlerin güvenilirlik ve şeffaflığı korumaları ve hukukun üstünlüğü ve insan haklarını güçlendirmeleri gerektiğini belirtti.

evropska komisija je u svom najnovijem izveštaju o makedoniji navela da ne postoji dovoljna transparentnost u finansiranju stranaka.
partilerin mali şeffaflıktan yoksun olmaları avrupa komisyonu'nun makedonya hakkındaki son ilerleme raporunda da bildirilmişti.

prvi put do sada stranke su otvorile specijalne račune za uplaćivanje finansijskih donacija, čime je unapređena transparentnost finansiranja kampanje.
Ülke tarihinde ilk defa, partiler para bağışları için özel havale hesapları açtı ve bu da kampanya finansmanlarının şeffaflığını artıran bir unsur oldu.

ali, ta pravila je teško sprovoditi, jer ne postoji zakon kojim je propisana transparentnost finansija političkih stranaka.
fakat siyasi partilerin finansmanının şeffaf olmasını zorunlu kılan bir yasa olmadığı için bu kuralları uygulamak zor.

transparentnost izbora biće osigurana kroz sastave opštinskih izbornih komisija i veća biračkih centara, sa predstavnicima političkih stranaka u njihovim redovima.
seçimlerin şeffaflığı, siyasi parti temsilcilerinden oluşan belediye seçim komisyonları ve sandık merkezleri kurulunun oluşturulmasıyla sağlanacaktır.