Sie suchten nach: desprecio (Spanisch - Türkisch)

aparta de mí el oprobio y el desprecio, porque he guardado tus testimonios
Çünkü öğütlerini tutuyorum.

¡os impresiona mi clan más que alá, a quien habéis pospuesto con desprecio?
benim akrabalarım size allah'dan daha mı değerli ki, allah'a sırt çevirip, onu unuttunuz?

ten compasión de nosotros, oh jehovah; ten compasión de nosotros, porque estamos hastiados del desprecio
gördüğümüz hakaret yeter de artar.

abram se unió a agar, y ella concibió. pero al ver que había concebido, empezó a mirar con desprecio a su señora
avram hacerle yattı, hacer hamile kaldı. hacer hamile olduğunu anlayınca, hanımını küçük görmeye başladı.

¡os impresiona mi clan más que alá, a quien habéis pospuesto con desprecio? mi señor abarca todo lo que hacéis.
demek akrabam sizin nazarınızda allah teâlâdan daha mı kıymetli ki siz o'nun buyruklarını arkanıza atıverdiniz.ama şunu hiç unutmayın ki rabbim, yaptığınız bütün şeyleri ilmi ile ihata etmektedir.

dijo: «¡pueblo! ¡os impresiona mi clan más que alá, a quien habéis pospuesto con desprecio?
(Şuayb:) "ey kavmim dedi, size göre benim kabilem allah'tan daha mı güçlü ve değerli ki, onu (allah'ın emirlerini) arkanıza atıp unuttunuz.

"'¡maldito el que trate con desprecio a su padre o a su madre!' y todo el pueblo dirá: '¡amén!
‹‹ ‹annesine, babasına saygısızca davranana lanet olsun!› ‹‹bütün halk, ‹amin!› diyecek.

¡escucha, oh dios nuestro, porque somos objeto de desprecio! devuelve su afrenta sobre sus cabezas, y entrégalos como presa en una tierra de cautividad
o zaman şöyle dua ettim: ‹‹ey tanrımız, bize kulak ver! hor görüyorlar bizi. onların aşağılamalarını kendi başlarına döndür. sürüldükleri ülkede yağmaya uğrasınlar.

esto no obstante, muchos merecen el castigo. no hay quien honre a quien alá desprecia.
allah kimi hor ve hakir kılarsa, artık onu değerli kılacak bir kimse yoktur.