Sie suchten nach: invocarle (Spanisch - Türkisch)

alá sabe todo lo que invocan en lugar de invocarle a Él.
allah onların kendisinden başka taptıklarının aslında hiç bir şey olmadığını iyi bilir.

en lugar de invocarle a Él, no invocan sino a deidades femeninas.
allah'tan başka onlar sadece bir kısım kadınlara tapıyorlar ve onlar, aslında allah’ın lânet ettiği o inatçı şeytandan başkasına yalvarmıyorlar.

los que invocáis en lugar de invocarle a Él no pueden lo más mínimo.
ey müşrikler sizin o’ndan başka yalvardığınız putlar ise bir çekirdek zarına bile hükmedemezler.

alá sabe todo lo que invocan en lugar de invocarle a Él. es el poderoso, el sabio.
allah, onların kendisinden başka hangi varlıkları tanrılaştırıp yalvardıklarını elbette bilir.o, aziz ve hakîmdir (mutlak galiptir, tam hüküm ve hikmet sahibidir).

en cambio, los otros que ellos invocan en lugar de invocarle a Él no pueden decidir nada.
o'ndan başka yalvardıkları (tanrılar) ise hiçbir hüküm veremezler.

esto es así porque alá es la verdad, pero lo que ellos invocan en lugar de invocarle a Él es lo falso.
bu böyledir; çünkü allah, hakk'ın ta kendisidir. o'nun berisinde yalvarıp yakardıkları ise bâtıldır.

empléalos, pues, para invocarle y apártate de quienes los profanen, que serán retribuidos con arreglo a sus obras.
o halde o'na o (güzel isim)lerle du'a edin ve o'nun isimleri hakkında eğriliğe sapanları bırakın; onlar yaptıklarının cezasını çekeceklerdir.

alá decide según justicia. en cambio, los otros que ellos invocan en lugar de invocarle a Él no pueden decidir nada.
allah, hakkı ve adaleti gerçekleştirir.müşriklerin yalvardıkları putlar ise hiçbir iş yapamazlar.Çünkü allah her şeyi hakkıyla işitir ve görür.

y los que vosotros invocáis, en lugar de invocarle a Él, no pueden auxiliaros a vosotros ni auxiliarse a sí mismos».
"o'nu bırakıp da taptıklarınız, kendilerine yardım edemezler ki size yardım etsinler."

alá posee los nombres más bellos. empléalos, pues, para invocarle y apártate de quienes los profanen, que serán retribuidos con arreglo a sus obras.
en güzel isimler allah'ındır, o'na o isimlerle dua edin, o'nun isimleri konusunda eğriliğe sapanları bırakın. onlar yaptıklarının cezasını göreceklerdir.

y: 'cuando el siervo de alá se levantó para invocarle, poco les faltó para, en masa, arremeter contra él'».
allah'ın kulu (hz. peygamber) kalkmış o'na dua ederken, neredeyse (cinler) onun etrafında keçe gibi birbirlerine geçeceklerdi.

di: «y ¿qué os parece? si alá me deseara una desgracia, las que invocáis en lugar de invocarle a Él ¿podrían impedirlo?
de ki: "gördünüz mü-haber verin; allah'tan başka taptıklarınız, eğer allah bana bir zarar dileyecek olsa, o'nun zararını kaldırabilirler mi?