Sie suchten nach: ulimwenguni (Swahili - Türkisch)

iwe salama kwa nuhu ulimwenguni kote!
alemler içinde nuh'a selam olsun (bütün insanlar onu esenlikle anarlar).

na wanapo ambiwa: msifanye uharibifu ulimwenguni.
ne zaman onlara: “yeryüzüne fesat saçmayın!” denilse “biz sadece barışçıyız, ortalığı düzeltmekten başka işimiz yok!” derler.

kama vile ulivyonituma ulimwenguni, nami pia nimewatuma wao ulimwenguni;
sen beni dünyaya gönderdiğin gibi, ben de onları dünyaya gönderdim.

wakati ningali ulimwenguni, mimi ni mwanga wa ulimwengu."
dünyada olduğum sürece dünyanın ışığı benim.››

siombi uwatoe ulimwenguni, bali naomba uwakinge na yule mwovu.
onları dünyadan uzaklaştırmanı değil, kötü olandan korumanı istiyorum.

mimi ni mwanga, nami nimekuja ulimwenguni ili wote wanaoniamini wasibaki gizani.
bana iman eden hiç kimse karanlıkta kalmasın diye, dünyaya ışık olarak geldim.

huu ndio mwanga halisi, mwanga unaokuja ulimwenguni, na kuwaangazia watu wote.
dünyaya gelen, her insanı aydınlatan gerçek ışık vardı.

sema: tembeeni ulimwenguni, kisha mtazame ulikuwaje mwisho wa wanao kanusha.
de ki: "yeryüzünde gezip dolaşın, sonra da, yalanlayanların sonunun nasıl olduğuna bir bakın."

na wanapo ambiwa: msifanye uharibifu ulimwenguni. husema: bali sisi ni watengenezaji.
hem onlara: "yeryüzünde fesat çıkarmayın." denildiğinde: "biz ancak ıslah edicileriz." derler.

basi, neno alikuwako ulimwenguni; na kwa njia yake ulimwengu uliumbwa, lakini ulimwengu haukumtambua.
o, dünyadaydı, dünya onun aracılığıyla var oldu, ama dünya onu tanımadı.

mimi nilitoka kwa baba, nikaja ulimwenguni; na sasa nauacha ulimwengu na kurudi kwa baba."
ben babadan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp babaya dönüyorum.››

basi, sasa naja kwako, na nimesema mambo haya ulimwenguni, ili waweze kushiriki kikamilifu furaha yangu.
‹‹İşte şimdi sana geliyorum. sevincimin onlarda tamamlanması için bunları ben dünyadayken söylüyorum.

kabla ya sheria kuwako, dhambi ilikuwako ulimwenguni; lakini dhambi haiwekwi katika kumbukumbu bila sheria.
kutsal yasadan önce de dünyada günah vardı; ama yasa olmayınca günahın hesabı tutulmaz.

ila, kabla ya mwisho kufika, hii habari njema ya ufalme wa mungu itahubiriwa ulimwenguni kote kama ushuhuda kwa mataifa yote.
göksel egemenliğin bu müjdesi bütün uluslara tanıklık olmak üzere dünyanın her yerinde duyurulacak. İşte o zaman son gelecektir.

na waja wa arrahman mwingi wa rehema ni wale wanao tembea ulimwenguni kwa staha, na wajinga wakiwasemeza hujibu: salama!
o rahman (olan allah)ın kulları, yeryüzü üzerinde alçak gönüllü olarak yürürler ve cahiller kendileriyle muhatap oldukları zaman "selam" derler.

kwa njia ya mtu mmoja dhambi iliingia ulimwenguni, nayo ikasababisha kifo. hivyo kifo kimeenea katika jumuiya yote ya binadamu, kwa maana wote wametenda dhambi.
günah bir insan aracılığıyla, ölüm de günah aracılığıyla dünyaya girdi. böylece ölüm bütün insanlara yayıldı. Çünkü hepsi günah işledi.

basi subiri, kama walivyo subiri mitume wenye stahmala kubwa, wala usiwafanyie haraka. siku watakayo yaona waliyo ahidiwa itakuwa kama kwamba hawakukaa ulimwenguni ila saa moja ya mchana.
artık, peygamberlerden azim ve irade sahipleri nasıl sabrettilerse sen de sabret ve azaba uğramaları için acele etme.

kama mngalikuwa watu wa ulimwengu, ulimwengu ungaliwapenda ninyi kama watu wake. lakini kwa vile ninyi si wa ulimwengu, ila mimi nimewachagueni kutoka ulimwenguni, kwa sababu hiyo ulimwengu unawachukieni.
dünyadan olsaydınız, dünya kendisine ait olanı severdi. ne var ki, dünyanın değilsiniz; ben sizi dünyadan seçtim. bunun için dünya sizden nefret ediyor.

je, yeye ambaye baba alimweka wakfu na kumtuma ulimwenguni, mnamwambia: unakufuru, eti kwa sababu nilisema: mimi ni mwana wa mungu?
baba beni kendine ayırıp dünyaya gönderdi. Öyleyse ‹tanrının oğluyum› dediğim için bana nasıl ‹küfür ediyorsun› dersiniz?

ilikuwa kabla ya sikukuu ya pasaka. yesu alijua kwamba saa yake ya kuondoka ulimwenguni na kwenda kwa baba ilikuwa imefika. alikuwa amewapenda daima watu wake walioko duniani; naam, aliwapenda mpaka mwisho!
fısıh bayramından önceydi. İsa, bu dünyadan ayrılıp babaya gideceği saatin geldiğini biliyordu. dünyada kendisine ait olanları hep sevmişti; sonuna kadar da sevdi.