Sie suchten nach: pldukça ilginç bir tesadüf (Türkisch - Englisch)

İlginç bir şey.
sort of an interesting thing.

İlginç bir durumdu.
so this was interesting.

İlginç bir fikir."
that's an interesting idea."

bu ilginç bir çelişki
so it's an interesting paradox at play there.

bu bir tesadüf değil.
it's no accident.

o, ilginç bir reklam.
that's an interesting ad.

sadece bir tesadüf olabilir.
it could be just a coincidence.

Çok, çok ilginç bir gezegen.
very, very interesting planet.

sana ilginç bir hikaye anlatayım.
let me tell you an interesting story.

İlginç bir bilgi buldun mu?
did you find any interesting information?

Çocuklara ilginç bir hikaye anlattı.
she told the children an interesting story.

bana kalırsa, bu bir tesadüf değil.
and i think this isn't just chance.

o oğluna ilginç bir hikaye anlattı.
he told his son an interesting story.

o çok ilginç biri.
she's a very interesting person.

son zamanlarda ilginç bir kitap okudun mu?
have you read any interesting books lately?

tom boston'un ilginç bir bölümünde yaşadı.
tom lived in an interesting part of boston.

böylece oditoryumun alanını ilginç bir biçimde büyütmüştük.
and that was that it freed up the perimeter of the auditorium in a most unusual way.

o bir tesadüftü.
it was a coincidence.

bu sadece bir tesadüftü.
it was just a coincidence.

epey bir tesadüfi çakışma var.
there's a lot of serendipitous convergence here.