Sie suchten nach: boyunlarından (Türkisch - Tschechisch)

İnkar edenlerin boyunlarına demir halkalar vururuz. Yaptıklarından başka bir şeyin mi cezasını çekerler?
A naložíme okovy na šíje těch, kdož byli nevěřící - a budou snad odměněni za něco, co nedělali?

Kâfirlerin yüreğine korku salacağım, hemen boyunlarının üstüne vurun, parmaklarına, parmaklarına vurun".
Já vrhnu do srdcí těch, kdož nevěří, hrůzu a vy bijte je po šíjích a bijte je po všech prstech!"

Bunlar boyunlarında demir halkalar bulunanlardır. Ve işte bunlar cehennemliktirler, orada ebedî kalacaklardır.
To jsou ti, kdož v Pána svého nevěří, a budou mít řetězy na šíjích svých a stanou se ohně obyvateli a v něm budou nesmrtelní.

Onlar, öyle kişilerdir ki boyunlarında demir zincirler var ve onlar, cehennem ehlidir; onlar, orada ebedi kalırlar.
To jsou ti, kdož v Pána svého nevěří, a budou mít řetězy na šíjích svých a stanou se ohně obyvateli a v něm budou nesmrtelní.

Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken, kafirler derler ki: "Bu, zorlu bir gün."
krky ke svolavateli natažené! A řeknou nevěřící: "Toto věru těžký je den!"

Boyunlarını çağırana doğru uzatmış olarak koşarlarken, kafirler derler ki: "Bu, zorlu bir gün."
spějíce ke Zvoucímu! I řeknou nevěřící: „Totoť den jest přetěžký.“

Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı.
A jal se jim protínat nohy i šíje.

Sonra: “Onları tekrar bana getirin!” deyip bacaklarını ve boyunlarını sıvazlamaya başladı.
A jal se jim protínat nohy i šíje.

İnkarcıların boyunlarına prangalar vurmuşuzdur. Yalnız yaptıklarının karşılığını almıyorlar mı?
A naložíme okovy na šíje těch, kdož byli nevěřící - a budou snad odměněni za něco, co nedělali?

Onları bana getirin (dedi), bacaklarını ve boyunlarını okşamağa başladı.
Přiveďte je ke mně!" A jal se jim protínat nohy i šíje.

Onları bana getirin (dedi), bacaklarını ve boyunlarını okşamağa başladı.
Přiveďte je zpět přede mne!“ I počal utínati jim nohy a šíje.

Öyleyse (ey Müslümanlar,) vurun boyunlarının üstüne, vurun onların bütün parmaklarına."
Já vrhnu do srdcí těch, kdož nevěří, hrůzu a vy bijte je po šíjích a bijte je po všech prstech!"

Öyleyse (ey Müslümanlar,) vurun boyunlarının üstüne, vurun onların bütün parmaklarına."
Vrhnu postrach v srdce těch, kdož neuvěřili a vy bijte je v šíje jejich a utínejte konečky všech prstů jejich:

Ve Onlar, boyunlarında halkalar bulunan kimselerdir, onlar ateş halkıdır. Onlar orada sürekli kalacaklardır.
To jsou ti, kdož v Pána svého nevěří, a budou mít řetězy na šíjích svých a stanou se ohně obyvateli a v něm budou nesmrtelní.

Çünkü biz onların boyunlarına kelepçeler geçirmişiz. O kelepçeler çenelerine dayanmıştır da burunları yukarı, gözleri aşağı somurtmaktadırlar.
A vložili jsme na šíje jejich řetězy až k bradám sahající, takže hlavy zvednuty mají,

Biz de o kâfirlerin boyunlarına demir halkalar geçirmişizdir. Onlar sadece yaptıklarının cezasını çekiyorlardır.
A naložíme okovy na šíje těch, kdož byli nevěřící - a budou snad odměněni za něco, co nedělali?

İnkarcıların yüreğine korku salacağım. Vurun boyunlara, vurun onların her parmağına," diye vahyediyordu.
Já vrhnu do srdcí těch, kdož nevěří, hrůzu a vy bijte je po šíjích a bijte je po všech prstech!"

Biz onların boyunlarına halkalar geçirdik. Çenelere kadar dayanan o halkalar yüzünden kafaları kalkıktır.
A vložili jsme na šíje jejich řetězy až k bradám sahající, takže hlavy zvednuty mají,

Biz onların boyunlarına halkalar geçirdik. Çenelere kadar dayanan o halkalar yüzünden kafaları kalkıktır.
Obtěžkali jsme šíje jejich řetězy, sáhajícími jim až k bradám, takže dozadu sražené jsou hlavy jejich.

O nankörlere ne oluyor ki, sana doğru, o yandan, bu yandan boyunlarını uzatarak geliyorlar;
Co děje se s nevěřícími, že k tobě krky natahují