Sie suchten nach: bağrıştılar (Türkisch - Baskisch)

onlar ise, gölün üstünde yürüdüğünü görünce onu hayalet sanarak bağrıştılar.
baina hec hura ikussiric itsas gainez çabilala, vste çuten fantosmabat cela: eta oihu eguin ceçaten,

Öğrenciler, onun gölün üstünde yürüdüğünü görünce dehşete kapıldılar. ‹‹bu bir hayalet!›› diyerek korkuyla bağrıştılar.
eta hura ikussiric itsas gainez çabilala, discipuluac trubla citecen, erraiten çutela, fantosmabat da, eta beldurtiz oihu eguin ceçaten.

onlar yine, ‹‹bu adamı değil, barabba'yı isteriz!›› diye bağrıştılar. oysa barabba bir hayduttu.
oihuz iar citecen bada berriz guciac, cioitela, ez hori, baina barabbas: eta cen barabbas gaichtaguin-bat.

pilatus onlara, ‹‹o ne kötülük yaptı ki?›› dedi. onlar ise daha yüksek sesle, ‹‹onu çarmıha ger!›› diye bağrıştılar.
eta pilatec erraiten cerauen, baina cer gaizqui eguin du? eta hec hambat oihu guehiago eguin ceçaten, crucifica eçac.

bunun üzerine pilatus İsayı salıvermek istedi. ama yahudiler, ‹‹bu adamı salıverirsen, sezarın dostu değilsin!›› diye bağrıştılar. ‹‹kral olduğunu ileri süren herkes sezara karşı gelmiş olur.››
handic harat baçabilan pilate hura largatu nahiz: baina iuduac heyagoraz ceuden, baldin hori larga badeçac, ezaiz cesaren adisquide: ecen bere buruä regue eguiten duen gucia contrastatzen ciayóc cesari.