Sie suchten nach: kışkırttılar (Türkisch - Bulgarisch)

ne var ki başkâhinler, İsanın değil, barabbanın salıverilmesini istemeleri için halkı kışkırttılar.
(понеже видя, че главните свещеници от завист бяха Го предали).

başkâhinler ve ileri gelenler ise, barabbanın salıverilmesini ve İsanın öldürülmesini istesinler diye halkı kışkırttılar.
А главните свещеници и старейшините убедиха народа да изпроси Варава, а Исуса да погубят.

böylelikle halkı, ileri gelenleri ve din bilginlerini kışkırttılar. gidip İstefanosu yakaladılar ve yüksek kurulun önüne çıkardılar.
дето поставиха лъжесвидетели, които казаха: Т о я човек говори думи против това свето място и против закона;

egosu onu , kardeşini öldürmeye kışkırttı . onu öldürdü ve böylece kaybetti .
И го подтикна душата му да убие своя брат , и го уби , и стана един от губещите .