Sie suchten nach: kutsayacaktır (Türkisch - Deutsch)

ona bol bol verin, verirken yüreğinizde isteksizlik olmasın. bundan ötürü tanrınız rab bütün işlerinizde ve el attığınız her şeyde sizi kutsayacaktır.
sondern du sollst ihm geben und dein herz nicht verdrießen lassen, daß du ihm gibst; denn um solches willen wird dich der herr, dein gott, segnen in allen deinen werken und in allem, was du vornimmst.

kölenizi özgür bırakınca üzülmemelisiniz. size hizmet ettiği bu altı yıl boyunca ücretli bir işçiden iki kat fazla iş görmüştür. tanrınız rab yaptığınız her işte sizi kutsayacaktır.››
und laß dich's nicht schwer dünken, daß du ihn frei losgibst, denn er hat dir als zwiefältiger tagelöhner sechs jahre gedient; so wird der herr, dein gott, dich segnen in allem, was du tust.

‹‹aranızda yoksul kimse olmayacak. tanrınız rabbin mülk edinmek için size vereceği ülkede tanrınız rabbin sözünü can kulağıyla dinler, bugün size bildirdiğim bütün bu buyruklara özenle uyarsanız, o sizi kesinlikle kutsayacaktır.
es sollte allerdinge kein armer unter euch sein; denn der herr wird dich segnen in dem lande, das dir der herr, dein gott, geben wird zum erbe einzunehmen,

kente girer girmez, yemek için tapınma yerine çıkmadan önce onu bulacaksınız. kurbanı o kutsayacağı için, kendisi gelmeden halk yemek yemez. Çağrılı olanlar o geldikten sonra yemeye başlar. Şimdi gidin, onu hemen bulursunuz.››
wenn ihr in die stadt kommt, so werdet ihr ihn finden, ehe denn er hinaufgeht auf die höhe, zu essen. denn das volk wird nicht essen, bis er komme, sintemal er segnet das opfer; darnach essen die, so geladen sind. darum geht hinauf, denn jetzt werdet ihr ihn eben antreffen.