Sie suchten nach: takımlarını (Türkisch - Deutsch)

yakmalık sunu sunağıyla takımlarını, kazanla kazan ayaklığını,
den brandopferaltar mit allem seinem geräte, das handfaß mit seinem fuß,

Üçüncü gün geminin takımlarını kendi elleriyle denize attılar.
und am dritten tage warfen wir mit unseren händen aus die gerätschaft im schiffe.

masayla takımlarını, saf altın kandillikle takımlarını, buhur sunağını,
den tisch und sein gerät, den feinen leuchter und all sein gerät, den räucheraltar,

masayla sırıklarını, bütün masa takımlarını, huzura konan ekmekleri;
den tisch mit seinen stangen und allem seinem geräte und die schaubrote;

yakmalık sunu sunağıyla takımlarını meshet, sunağı kutsal kıl. sunak çok kutsal olacak.
und sollst den brandopferaltar salben mit allem seinem geräte, und weihen, daß er hochheilig sei.

buluşma Çadırını, levha sandığını, sandığın üzerindeki bağışlanma kapağını, çadırın bütün takımlarını,
die hütte des stifts, die lade des zeugnisses, den gnadenstuhl darauf und alle geräte der hütte,

yakmalık sunu sunağını ve tunç ızgarasını, sırıklarını, bütün takımlarını, kazanı ve kazan ayaklığını;
den brandopferaltar mit seinem ehernen gitter, stangen und allem seinem geräte; das handfaß mit seinem fuße;

musa konutu bitirdiği gün onu meshetti. onu ve içindeki bütün eşyaları, sunağı ve bütün takımlarını da meshedip adadı.
und da mose die wohnung aufgerichtet hatte und sie gesalbt und geheiligt allem ihrem geräte, dazu auch den altar mit allem seinem geräte gesalbt und geheiligt,

filikayı yukarı çektikten sonra halatlar kullanarak gemiyi alttan kuşattılar. sirte körfezinin sığlıklarında karaya oturmaktan korktukları için yelken takımlarını indirip kendilerini sürüklenmeye bıraktılar.
den hoben wir auf und brauchten die hilfe und unterbanden das schiff; denn wir fürchteten, es möchte in die syrte fallen, und ließen die segel herunter und fuhren also.

sonra kral hizkiyaya giderek, ‹‹bütün rabbin tapınağını, yakmalık sunu sunağıyla takımlarını, adak ekmeklerinin dizildiği masayla takımlarını arındırdık›› dediler,
und sie gingen hinein zum könig hiskia und sprachen: wir haben gereinigt das ganze haus des herrn, den brandopferaltar und alle seine geräte, den tisch der schaubrote und alle seine geräte.

buluşma Çadırını, levha sandığını, masayla takımlarını, kandillikle takımlarını, buhur sunağını, yakmalık sunu sunağıyla bütün takımlarını, kazanı ve kazan ayaklığını hep bu yağla meshet.
und sollst damit salben die hütte des stifts und die lade des zeugnisses,

opera takımının en iyi dilekleriyle!
mit den besten grüßen - ihr opera-team