Sie suchten nach: gerdanlık (Türkisch - Dänisch)

gerdanlık.
- halskæden.

bir tür gerdanlık.
- en slags halsbånd.

gerdanlık kırıldı!
- halsbåndet er ødelagt.

- güzel gerdanlık.
- nice krave. - hoiy lort, dude!

Şu gerdanlık. bayıldım.
jeg er vild med den halskæde.

ama gerdanlık hoş duruyor.
men halskæden er flot.

zarar görecek. gerdanlık?
det bliver ødelagt.

gerdanlık için kavga ettiler.
de sloges om en halskæde.

hanımefendi bir gerdanlık ister mi?
vil damen købe en halskæde?

gerdanlık ve sif nerede? burada.
hvor er armbåndet og sif?

Şu gerdanlık gibi şeye nasıl dayanıyorsun?
hvordan kan i holde de kvælerhalsbånd ud?

bu gerdanlık en az 10$ milyon eder.
denne jade vedhæng er værd mindst snesevis af millioner dollars.

gerdanlık çölde pompalı tüfekle vuruldu.
halsbåndet blev ramt af et haglgevær skud i ørkenen.

güzel bir bayana, güzel bir gerdanlık.
en smuk halskæde til en smuk dame. friske fisk.

ona 350 bin dolarlık elmas gerdanlık verdi.
han gav hende en perlekæde til 350.000 dollar.

ben gerdanlık görmedim! hala çantasında olmalı!
den må stadig være i hendes taske.

bir gerdanlık, bir çift bilezik, birkaç yüzük.
en halskæde, et par armbånd, nogle ringe.

bu gerdanlık inanilmaz bir parça ve yapımıda çok özel..
denne gamle jade er smuk og håndværket er udsøgt.

karına sahte gerdanlık aldığına inanmamı mı bekliyorsun?
skal jeg tro på, at du købte uægte sten til din hustru?

babamın satamayacağı tek şey yıllardır bende olan o gerdanlık.
det var den eneste, som min far ikke ville sælge. fordi den halskæde vil give folket mad i mange år, når jeg overtager tronen.