Sie suchten nach: imanınızın (Türkisch - Dänisch)

Çünkü imanınızın sonucu olarak canlarınızın kurtuluşuna erişiyorsunuz.
når i nå målet for eders tro, sjælenes frelse.

Çünkü bilirsiniz ki, imanınızın sınanması dayanma gücünü yaratır.
vidende, at eders tros prøve virker udholdenhed;

kanım imanınızın sunusu ve hizmeti üzerine adak şarabı gibi dökülecek olsa da seviniyor, hepinizin sevincine katılıyorum.
ja, selv om jeg bliver ofret under ofringen og betjeningen af eders tro, så glæder jeg mig og glæder mig med eder alle.

ama siz, sevgili kardeşlerim, kendinizi tümden kutsal olan imanınızın temeli üzerinde geliştirin. kutsal ruhun yönetiminde dua edin.
i derimod, i elskede! opbygger eder selv på eders helligste tro; beder i den helligånd;

Çünkü her ne kadar bedence aranızda değilsem de, ruhça sizinle birlikteyim. düzenliliğinizi, mesihe imanınızın sağlamlığını görüp seviniyorum.
thi om jeg også i kødet er fraværende, så er jeg dog i Ånden hos eder og glæder mig ved at se eders orden og fastheden i eders tro på kristus.

rabbin sözü sizden yayıldı. tanrıya imanınızın haberi yalnız makedonya ve ahayaya değil, her yere ulaştı. artık bizim bir şey söylememize gerek kalmadı.
thi fra eder har herrens ord lydt ud, ikke alene i makedonien og akaja, men alle vegne er eders tro på gud kommen ud, så at vi ikke have nødig at tale derom.

ah evet. aynen. sen imanını kaybetmiştin.
nå ja, du har jo mistet din tro.