Sie suchten nach: putperestler (Türkisch - Dänisch)

putperestler!
gudebilledetilbedere!

putperestler için!
for gudebilledetilbedere.

putperestler böyle davaları nasıl çözerler?
hvad gør hedninge i sådanne tilfælde?

museviler ve putperestler var ama... hepsi de amerikalı.
jøder og vantro. alle er de amerikanere.

putperestler lindisfarne'ı yağmaladıklarında seni yakaladıklarını duydum.
hedningene tog dig til fange i lindisfarne.

putperestler birbirini katletmeye, sen de sarhoş olmaya devam ediyorsun.
hedningene slagter hinanden, mens du drikker.

yerliler! - wiggins, sence o küstah putperestler bize niye saldırdı?
wiggins, hvorfor angreb de hedenske hunde os?

dünyanın öbür ucunda barbar bir ada yarı çıplak putperestler sezar'ın lejyonlarına direndiler.
en barbarisk ø ved verdens ende, hvor halvnøgne hedninge modstod cæsars legioner.

dua ettiğinizde, putperestler gibi boş sözler tekrarlayıp durmayın. onlar söz kalabalığıyla seslerini duyurabileceklerini sanırlar.
men når i bede, må i ikke bruge overflødige ord som hedningerne; thi de mene, at de skulle blive bønhørte for deres mange ord.

aranızda fuhuş olduğu söyleniyor, üstelik putperestler arasında bile rastlanmayan türden bir fuhuş! biri babasının karısını almış.
i det hele taget høres der om utugt iblandt eder, og det sådan utugt, som end ikke findes iblandt hedningerne, at en lever med sin faders hustru.

köpekler, büyücüler, fuhuş yapanlar, adam öldürenler, putperestler, yalanı sevip hile yapanların hepsi dışarıda kalacaklar.
udenfor ere hundene og troldkarlene og de utugtige og morderne og afgudsdyrkerne og enhver, som elsker og øver løgn.

Örnek olarak, putperestler aziz maurus'u kaynar suyun içine daldırdıklarında, o... ..banyosunun soğuk olduğundan yakınmıştır.
sultanen mærkede og blev skoldet. en helgen nedsænket i kogende vand laver ikke barnlige numre. han holder sine skrig tilbage og lider for sandheden.

hayır, yok! dediğim şu: putperestler kurbanlarını tanrıya değil, cinlere sunuyorlar. cinlerle paydaş olmanızı istemem.
nej! men hvad hedningerne ofre, ofre de til onde Ånder og ikke til gud; men jeg vil ikke,at i skulle få samfund med de onde Ånder.

hristiyanlıktan önceki dönemde, kış gündönümünün yaklaştığı ve bitkilerin öldüğü gibi putperestler sempatik mucizenin bir işi olarak evlerine daima yeşil dalları getirdi ve bahar gelene kadar bitkilerin yaşam özlerini korumayı amaçladı.
før kristendommen, når vinteren kom, og planterne døde, hentede hedningerne grene ind som en sympatisk magi, som skulle bevare planterne indtil foråret.

"büyücü, putperest ve bütün yalancılara gelince,...
-heksene og tilbederne og alle de som lyver...