Sie suchten nach: çıkarıyorlar (Türkisch - Englisch)

Şöyle bir ses çıkarıyorlar.
and they go "meow! ow!"

tütün gelirlerini elden çıkarıyorlar.
they sell off the revenues from tobacco.

yarışmacılarda kendilerini ön plana çıkarıyorlar.
contestants also put themselves forward.

kamera flaşı tutarsanız, yangın çıkarıyorlar.
in fact, if you flash them with a camera they catch on fire.

duyusal sonuçlarını tahmin ediyorlar ve çıkarıyorlar.
they predict the sensory consequences and subtract it off.

militanlar neden kürt aydınlar için ölüm fermanı çıkarıyorlar?
why are militants issuing death threats against kurdish intellectuals?

ye'cuc ve me'cuc bu yerde fesat çıkarıyorlar.
lo! gog and magog are spoiling the land.

kastım, bu adamlar geçerli olması gerekmeyen alemlerden anlamlar çıkarıyorlar.
i mean these guys are extrapolating in realms that are not necessarily valid.

bizim reklam panolarımız iç çamaşırları içindeki çıplak çocukları göklere çıkarıyorlar.
our billboards celebrate naked children in underwear.

turistler jahorina dağı'nın yamaçlarının keyfini çıkarıyorlar. [getty images]
tourists enjoy the slopes of mt jahorina. [getty images]

sorunlara çözüm bulmak yerine sürekli problem çıkarıyor.
always problems arise instead of finding a solution to the problems.