Sie suchten nach: çıkmıştı (Türkisch - Englisch)

avrupa savaştan yeni çıkmıştı.
that was post-war europe.

mutfaktaki herşeh hurdaya çıkmıştı.
everything in the kitchen was salvaged.

“bir anda pascalevinde savaş çıkmıştı.
"suddenly there was war in the pascal household.

Üçlü 1 ekim seçimlerinden galip çıkmıştı.
the three won the october 1st elections.

hayatında ilk defa köyünden dışarı çıkmıştı.
first time ever going out of her village.

oyuncu milli takımla 55 karşılaşmaya çıkmıştı.
tudor played 55 matches for his national team.

bir ara, tüm görkemiyle halkının arasına çıkmıştı.
and he went out before his people in his splendor.

herkes çatıya çıkmıştı, hemen ben de çıktım.
and then everyone was up on the roof, so i ran up there.

o cinlerdendi, böylelikle rabbinin emrinden dışarı çıkmıştı.
he was a jinn and he sinned against the command of his lord.

asker gönderme planlarına türk kamuoyu da karşı çıkmıştı.
turkish public opinion was also against the plan to send troops.

beijerinck, tütün mozaik hastalığını, araştırmak için yola çıkmıştı.
so beijerinck set out to discover the cause of tobacco mosaic disease.

Çalışma 6 günden sonra sona erdi çünkü işler çığrından çıkmıştı.
the study ended after six days, because it was out of control.

o sırada filistliler'in bir kolu mikmas geçidi'ne çıkmıştı.
and the garrison of the philistines went out to the passage of michmash.

2011 yılı başında projenin maliyetleri başlangıç ​​tahminlerinin % 50 üzerinde çıkmıştı.
by early 2011 costs for the project had run 50% over initial estimates.

İlk sezonunda büyük başarı elde etmişti; simão birinci takımla 27 maça çıkmıştı.
his debut season was a great success; simão made 27 first-team appearances.

başımın ön kısmının tamamı yarılmış, deri geriye doğru açılmış, altındaki kafatası açığa çıkmıştı.
my head was cut open across the front, lifted back, exposing the skull underneath.

allah onunla yoldan çıkmışlardan başkasını saptırmaz.
and he leads astray only those who disobey allah;