Sie suchten nach: çarptı (Türkisch - Englisch)

tom üçlü çarptı.
tom hit a triple.

bir uçak dağa çarptı.
a plane crashed into a mountain.

o, gözüme çarptı.
she caught my eye.

araba ağaca çarptı.
the car bumped the tree.

araba, kamyona çarptı.
the car crashed into the truck.

araba bir ağaca çarptı.
the car hit a tree.

o bana çarptı, ona değil.
she hit me, not him.

2001'de bana bir tren çarptı.
in 2001 i got hit by a train.

onun sağ bacağına bir top çarptı.
a ball hit her right leg.

dikkatsizlikten,arabasıyla direğe çarptı.
by lack of attention, she hit the post with her car.

araba bir telefon direğine çarptı.
the car hit a telephone pole.

o, arabayı lamba direğine çarptı.
he ran the car into a lamppost.

tom kapıyı mary'nin yüzüne çarptı.
tom slammed the door in mary's face.

10 kilometrelik bir kütle dünyaya çarptı.
a 10-kilometer body hit the planet.

alandaki büyük bir ağacı yıldırım çarptı.
a big tree in the field was struck by lightning.

tom kazara mary'ye çarptı ve özür diledi.
tom accidentally bumped into mary and apologized.

arabanın tamponu boğazıma çarptı ve boğazımı kesti.
the bumper of the car hit my throat, slicing it open.

bu yüzden rabbin onların üzerine azab kırbacını çarptı.
(therefore) your lord let loose upon them a scourge of punishment;

sonunda, allah onu ahiret ve dünya cezasına çarptı.
allah therefore seized him, in the punishment of this world and the hereafter.

kazandıklarının karşılığı olarak onları alçaltıcı azabın yıldırımı çarptı.
at last a humiliating scourge overtook them on account of their misdeeds.