Sie suchten nach: çocuklu (Türkisch - Englisch)

o, iki çocuklu evlidir.
he is married with two children.

Çocuklu tek kişi ben değilim.
i'm not the only one with a child.

onun evli iki çocuklu olduğunu duydum.
i heard she is married with two children.

diana yedi çocuklu ailenin en genç üyesidir.
diana was the youngest of seven children in the family.

nikolas dört çocuklu bir ailenin en küçüğü idi.
nicolaus was the youngest of four children.

takas yapılan yere pek çok çocuklu aile de geliyor.
many parents with children also show up for the swap.

geri kalanın üçte biri çocuklu ve çocuksuz ailelere gidiyor.
one third of the remainder goes to families with children and single parent families.

henry, genellikle yoksulluk içinde kalan sekiz çocuklu ailenin yedinci çocuğuydu.
henry was the seventh of eight children in a family that often struggled with poverty.

mary wollstonecraft yedi çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak londra'da doğdu.
she was the second of the seven children of edward john wollstonecraft and elizabeth dixon.

sekiz çocuklu aristides inácio da silva ve eurídice ferreira de mello çiftinin yedinci çocuğuydu.
he was the seventh of eight children of aristides inácio da silva and eurídice ferreira de melo.

ağ televizyonda kullanılan saygısız dil küçük çocuklu ebeveynlerin kabloluya abone olmayı istememelerine sebep oluyor.
the profane language used on network television makes many parents with young children not want to subscribe to cable.

setimes, iki çocuklu genç bir anne olan bodroziç ile, ilk romanının başarısı hakkında bir söyleşi yaptı.
setimes talked with bodrozic, a young mother of two, about the success of her first novel.

yavuzatmaca, "dün kandil'e düzenlenen saldırıda beş çocuklu bir aile toplu halde katledildi.
"the bulk of one family including five children was massacred during yesterday's [august 26th] attack in kandil.

arjantin'in los toldos kentinde, beş çocuklu fakir bir ailenin en küçük çocuğu olarak dünyaya geldi.
she was born in the village of los toldos in the pampas, rural argentina in 1919, the youngest of five children.

1953 yılında florida'ya yaptığı gezi esnasında tanıştığı 22 yaşındaki tek çocuklu bir dul olan amerikalı marilyn mayfield ile evlendi.
====sexuality====on a trip to florida in 1953 clarke met and quickly married marilyn mayfield, a 22-year-old american divorcee with a young son.

liam neeson'nın elizabeth, bernadette ve rosaline isimli dört çocuklu bir ailenin üçüncüsü olarak, üç kız kardeşi vardır.
the third of four siblings, he has three sisters: elizabeth, bernadette, and rosaline.

== biyografi ==artur mas barselona'da dört çocuklu zengin fabrikatör bir ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
== biography ==artur mas was born in barcelona as one of the four children of a wealthy industrialist family.

günaysu, sadece türkiye'de değil ama dünyanın her yerinde, çocuklu kadınların kendilerini herşeyden önce anne olarak görmeye eğilimli olduklarını vurguluyor.
gunasuy highlighted that women with children, not just in turkey, but also all over the world, tend to think of themselves as mothers before anything else.

== hayatı ==cavill jersey'nin channel island adasında 5 erkek çocuklu bir ailenin 4.çocuğu olarak dünyaya gelmiştir.
==early life==cavill was born the fourth of five boys on the bailiwick of jersey in the channel islands.

2003 yılının sonlarına doğru, başrolünü steve martin ve bonnie hunt'ın üstlendiği cheaper by the dozen adlı aile filminde, oniki çocuklu bir ailenin bir çocuğu rolüyle yer aldı.
later that year, duff co-starred as one of the twelve children of steve martin and bonnie hunt in the family comedy "cheaper by the dozen", which remains her highest grossing film to date.