Sie suchten nach: adam ve at sikiş video (Türkisch - Englisch)

adam ve at sikiş video
man and horse fucking video

sil ve at
wipe it up, throw it away.

Örümcek adam ve
sort my tiles d

ve at sopanı.
throw down your staff."

ve at sopanı yere.
"and throw your stick!"

adam ve karısı dışarı fırladı.
out rushed the man and his wife.

adam ve karısı birbirlerine yardım etti.
the man and his wife helped each other.

arka doğru gider adam ve kapağını açar.
he goes to the ark. he opens the ark.

adam ve amy adında iki adet çocuğu bulunmaktadır.
buttons had two children, amy buttons and adam buttons.

kim düşünürdü ki iki genç adam ve yeni bir start-up google video'yu geçecekti? neden?
who would have thought that two young guys and a start-up would beat out google video? why?

ona "Üç adam ve wonho" ismini verdim.
i called it "three guys and wonho."

teknik adam ve eski futbolcu mircea lucescu'nun oğludur.
he is the son of football player and manager mircea lucescu.

mladiç şu anda yaşlı ve zayıf bir adam ve sağlığından endişe ediliyor.
mladic is now an old, frail man and his health is of concern.

diğer çalışanlar da şişman ve yeşil kas adam ve Çak beşlik hayalet denen hayalettir.
other coworkers include an overweight green man called muscle man, and a ghost called hi-five ghost.

bu, laboratuvarımda projeyi başlatan adam, ve bu da işin prostat kısmını yapan adam.
this is the guy who started the project in my lab, and this is the guy who's been doing prostate stuff.

bu restoranda adana ve urfa kebabı var.
in this restaurant, there are adana and urfa kebabs.

bu, ancak yalan yere allah'a iftira eden bir adam ve biz, ona inanmayız.
"he is only a man who has invented a lie against allah, but we are not going to believe in him."

endonezya çok fazla adadan ve iki yarımadadan oluşur.
indonesia consists of many islands and two peninsulas.

duyduklarına göre bu adalarda ve yakınındaki diğerlerinde yamyamlar yaşıyordu.
they'd been told that these islands, and several others nearby, were populated by cannibals.

birkaç kez tutuklandı ve ustica adalarına ve lipari'ye sürüldü.
he was arrested several times and banished to the islands ustica and lipari.