Sie suchten nach: baska bir gorus (Türkisch - Englisch)

baska bir gorus
furthermore

baska bir sey degil.
nothing else.

baska bir yerden gelmissiniz.
you come from elsewhere.

evet -- iste sakalimin baska bir fotografi.
so -- oh, there's another shot of my beard.

eger muduriyette iseniz baska bir hikaye,
if you were in management, oh, that was a different story.

baska bir hizmette bulunmam gerektigi besbelliydi.
it was obvious to me to do another work.

baska bir ders, mantiksiz seyleri goz ardi etmeyeceksin.
also, thou shalt not disregard the irrational.

burada baska bir temsil katmani ortaya cikti.
but another layer of representation was still introduced.

esb bir arayüzü baska bir arayüze çevirme yeteneğine sahiptir.
the esb is capable of translating the interface into another interface.

eger kokarsa, bardagi masaya koyun ve baska bir bara gidin.
if it does, you put the glass down, you go to a different bar.

burada daha insan gücüne ihtiyac duyulan baska bir sey var, ayakkabilarin yapimi.
here's something that's far more labor-intensive, which is the making of shoes.

yakin bir zamanda, yine esquire icin radikal durustluk uzerine baska bir yazi yazdim.
more recently, i wrote an article for esquire called -- about radical honesty.

bu videoda bir cerrah'in ameliyatini goruyorsunuz diger tarafta ise baska bir hasta hazirlaniyor
so what is in this video is a surgeon operating, and then you see on the other side, another patient is getting ready.

ama umuyorumki disariya cikacaksiniz ve dunyayi baska bir gozle goreceksiniz, cevremizdeki inanilmaz senkronizasyonu goreceksiniz. tesekkurler.
but i hope that you'll go outside and see the world in a new way, to see all the amazing synchrony around us. thank you.

eger cevrecilik kurulusu elektrik hatlarinin cevreye etkisi hakkinda karar veremezse ruzgar tarlalarindan elektrigi sehirlere ulastirmanin baska bir yolu yoktur.
if the environmental agency can't decide that the power lines are good for the environment, then there's no way to bring the power from the wind farms to the city.

sanghayda olan baska bir sey ise -- cin degisiyor cunku bu bes sene evvel mumkun olmazdi ornek olarak. bu bir bekleme.
what's also happening in shanghai is -- china is changing because this wouldn't have happened five years ago, for instance. this is a holdout.

bu iste -- baska bir deyisle, biz hic o-h kullanmadik-- hic onu s-h sanmadik, tamam mi?
this is -- in other words, we never get the o-h -- we never mistake it for an s-h, ok?

bu kez baska bir grup geliyor, ve diyorsunuz ki, "evet, baslamdan once, elimde bir kutu seker var, ancak ben seker yemiyorum.
you bring in a second group of people, and you say, "oh, before we start, i got this box of candy, and i don't eat candy.

cunku incil'e harfi harfine uyarsaniz, catlak biri gibi davranmaya baslarsiniz, zina yapanlari taslar, veya -- baska bir ornek --
because if you do, then you end up acting like a crazy person, and stoning adulterers, or -- here's another example.

tiran'da , kosova'nın ab'nin güneydoğu avrupa hakkındaki bütünleşme planlarına dahil edilmesinin herkesin yararına olacağı yönünde bir gorus hakim.
in tirana, the prevailing belief is that the inclusion of kosovo in eu integration plans for southeast europe will benefit everyone.