Sie suchten nach: bazen hayat cok güzel (Türkisch - Englisch)

cok güzel
it was very nice

demek istediğim, biliyorum, bazen hayat tarzlarımız falan çok farklı.
i mean, i know sometimes our lifestyles are very different, whatever.

soyle dedi, " hayat cok kisa, bu sekilde devam edemezdim."
she said, "life's too short, i just can't keep going with this."

bazen hayatta olan bitenler, çalıştığım nesnelerle ilgili tercihlerimde etkili oluyor.
sometimes what happens in life affects my choice of objects that i try to work with.

bazen hayatlarını ateşe atarlar çünkü sizin görüşlerinizin ve etkinizin önemli olduğuna inanırlar.
sometimes they put their lives on the line, because they believe your opinions and your influence matter.

düşünün ki bu binayı görünce, bazen hayattaki zorluklarla mücadele ettiğimiz şeylerin bittiğini asla göremeyiz.
think about that when you see that building, that sometimes the things we strive for so hard in life we never get to see finished.

cunku hayat cok karmasik. iste burada en zor ve en buyuk degisiklik geliyor. kanunlari yorumlama ve uygulama gorevini hakimlere ve diger resmi gorevlilere iade etmeliyiz.
because life is complex, and here is the hardest and biggest change: we have to restore the authority to judges and officials to interpret and apply the law.

son bir kaç yılı son derece gözüpek adam ve kadınların bazen hayatlarını bile tehlikeye atarak çok ıssız ve acımasız yerlerde evrenden gelen en düşük sinyalleri yakalamak uğruna bizim kainatı anlayabilmemiz için yaptıkları çalışmaları belgelemekle geçiriyorum.
i have been basically spending the last few years documenting the efforts of some extremely intrepid men and women who are putting, literally at times, their lives at stake working in some very remote and very hostile places so that they may gather the faintest signals from the cosmos in order for us to understand this universe.