Sie suchten nach: ben size tamamıyla inanıyorum (Türkisch - Englisch)

ben size inanıyorum.
i believe in you.

ben size yetiştim.
i caught up with you.

ben size söyleyeyim:
i'll tell you:

ben size mâni olmayayım.
don't let me stop you.

ben sizin göremediğiniz şekilde çelişkiyi görebildiğime inanıyorum.
i'm able to see the contradiction that you may not be able to see.

ben size bekçi değilim."
and i am not set over you as a guardian.

ben sizinleyim.
i'm with you.

ben sizi arıyorum.
i'm looking for you.

ben sizi cok sevdim
i loved you so much

ben sizi dava edeceğim.
i'll sue you.

ben sizden özür dilemeliyim.
i must beg your pardon.

ben sizin bekçiniz değilim.
i am not a guardian over you.”

ben sizin bekçiniz değilim!
and [say], "i am not a guardian over you."

ben sizin yaşamanızı istiyorum."
i want you to live."

ben, sizden sorumlu değilim."
i am not a guardian over you'

"ben sizin taptıklarınıza tapmam."
i worship not that which ye worship;

"İnanıyorsanız, allah'ın geri bıraktığı helal kar sizin için daha hayırlıdır. ben size bekçi değilim."
"that which is left you by allah is best for you, if ye (but) believed! but i am not set over you to keep watch!"

namazı gözetin, zekatı verin ve allah ve elçisine uyun. ey kabe'nin çevresinde oturanlar, allah sizden günahları gidermek ve sizi tamamıyla arındırmak istiyor.
and remain in your houses and do not unveil yourselves like the unveiling prevalent in the times of ignorance, and keep the prayer established, and pay the charity, and obey allah and his noble messenger; allah only wills to remove all impurity from you, o the people of the household, and by cleansing you make you utterly pure. (*the holy prophet’s household.)

"İnanıyorsanız, allah'ın (helal) bıraktığı, sizin için daha iyidir. ben sizin üzerinize bekçi değilim."
"that which is left you by allah is best for you, if ye (but) believed! but i am not set over you to keep watch!"