Sie suchten nach: bulmak (Türkisch - Englisch)

bulmak
finger

onları bulmak zor.
they're hard to find.

potansiyel müşteriler bulmak
prospect

anahtarı bulmak zorundayım.
i have to find the key.

onun bürosunu bulmak kolaydı.
finding her office was easy.

arnavutluk’ta yolunuzu bulmak
finding your way around in albania

online destek kaynakları bulmak
find online support resources

altın bulmak kolay değildi.
it was not easy to find gold.

bulmak için ne planlar yaparsınız?
how do you plan to look for it?

"uçakta yer bulmak gerçekten zor.
"trying to get a flight is really hard.

genleri bulmak için mükemmel bir yol.
it's a wonderful way to find genes.

bunların fosillerinden sıklıkla bulmak mümkün
and you could actually find full fossil evidence of these.

bir apartman dairesi bulmak zor olabilir.
finding an apartment can be difficult.

dürüst kişıler bulmak öyle kolay değildir
it's not so easy to find honest people

bu yüzden başka çözümler bulmak gerekir..
so we must find other solutions.

günlerde dürüst kişıler bulmak kolay değildir
these days, it's not easy to find honest people

bataklıkta yolumuzu bulmak için atabileceğimiz adımlar var.
well there are steps we can take to navigate our way through the morass.

amaç, galoş giyip, dolaşıp, yolumuzu bulmak.
it is to put on some galoshes and walk through and find our way around.

sence, almanya'da iş bulmak kolay mı?
do you think it's easy to find a job in germany?

christoph adami: hayal bile edemeyeceğimiz hayatı bulmak
christoph adami: finding life we can't imagine