Sie suchten nach: cogu (Türkisch - Englisch)

bunlarin bir cogu sadece viki sayfalarinda.
all of that stuff is just on wiki pages.

ve biliyoruz ki, bu insanlarin cogu oldu.
and we know that most of them are dead.

onlar cogu zaman kendi aralarinda endiseleniyorlar...
mostly they're worried about each other.

hindistanlıların problemlerinin cogu kast simtemi fikri ve digerleriyle baglantılıdır.
a lot of the indian problems are related to the ideology of caste and other things.

sunu biliyoruz ki bu servetin cogu... 1800 yilindan sonra kazanildi.
we know that most of that wealth was made after the year 1800.

ve yine biliyoruz ki, bir cogu asya'da yasiyorlar yada yasadilar.
and we also know that most of them live or lived in asia.

bir cok sey yapiyorum, konusmamim cogu bilincaltindan, daha once defalarca denenmis ve dusunulmus.
i'm doing a lot; most of my talk is subconscious; it has been rehearsed and thought about a lot.

simdi bu sucu emperyalizmin uzerine yikamazsiniz. cogu insanin yapmaya calistigi gibi. 2 nedenimiz var:
now you can't just blame this on imperialism -- though many people have tried to do so -- for two reasons.

kuzey amerika'nin kirsal bolumundeki insanlarin cogu, 1900'de cesitli arsalara sahiplerdi.
most people in rural north america owned some land by 1900.

kast sistemindeki hindistanın tarilsel arkaplanından dolayı, ve sogukta terk edilmiş bir çok inasanın oldugu gerçeginden dolayı, politikaların cogu bunlara hitap edecegimize nasıl emin olacagımızla ilgilidir.
because of the historical indian background, in the caste system, and because of the fact that there have been many people who have been left out in the cold, a lot of the politics is about how to make sure that we'll address that.

bu ulkelerin cogunda ortalama yasam beklentisi, sadece 40 sene.
the average life expectancy in many of these countries is only 40 years.