Sie suchten nach: dayanamayacağı (Türkisch - Englisch)

ekonomist, ekonomi vergi ve katkı payları biçiminde gelecek ek strese dayanamayacağı için, halkı toplu işten çıkarmalara hazırlıklı olması konusunda uyarıyor.
he also warns that the public can expect mass layoffs because the economy will not be able to withstand additional strain in the form of taxes and contributions.

bir çoğu, yeni bir bakanın harcamaların arttırılması yönündeki baskılara dayanamayacağı ve bunun da ülkeyi mali istikrarsızlığa sürükleyeceğini savunarak, başbakanın velçev'in istifasını kabul etmemesini istiyorlar.
many recommended that the prime minister refuse to let velchev quit, arguing that a new minister would not be in a position to withstand pressures to increase spending, and would thus risk putting the country on a course of financial instability.

"ey musa! bir çeşit yemeğe dayanamayacağız, bizim için rabbine yalvar, bize, yerin bitirdiği sebze, hıyar, sarımsak, mercimek ve soğan yetiştirsin" demiştiniz de, "hayırlı olanı daha düşük şeyle mi değiştirmek istiyorsunuz?
and recall what time ye said: o musa! we shall by no means bear patiently with one food, wherefore supplicate for us unto thy lord that he bring forth for us of that which the earth groweth, of its vegetables, and its cucumbers, and its wheat, and its lentils, and its onions. he said: would ye take in exchange that which is mean for that which is better!