Sie suchten nach: dokunduğu (Türkisch - Englisch)

kendisine iyilik dokunduğu zaman ise cimridir.
and grudging [charity] when good comes his way

kendisine kötülük dokunduğu zaman ümidini keser.
anxious when an ill befalls him

yengeç onların koluna dokunduğu anda, ışıklar sönüyordu.
and as soon as the crabs touched the arm, it was lights out.

İnsana bir zarar dokunduğu zaman bize du'a eder.
when adversity touches the human being, he calls on us.

dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
i didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.

dokunduğu her şey, çağdaş toplumun kurumlarına dönüştü." dedi.
everything she touched turned into institutions of modern society," faculty of law professor stevan lalic said in a speech at the memorial.

kendisine bir şer (kötülük) dokunduğu zaman feryadı basar.
anxious when an ill befalls him

akıntısı olan adamın dokunduğu toprak kap parçalanacak, tahta kap ise suyla çalkalanacaktır.
and the vessel of earth, that he toucheth which hath the issue, shall be broken: and every vessel of wood shall be rinsed in water.

İnsanlara zorluk dokunduğu zaman; yan yatarken, otururken, ayaktayken bize yalvarır.
and (such is man that) when an affliction befalls him, he cries out to us, reclining and sitting and standing.

açılış ekranına dokunduktan sonra karşınıza aşağıdaki görselde göreceğiniz sayfa seçenekleri gelecektir.
after tapping the open screen, you will find the page options in the following visual.