Sie suchten nach: dokundurduğunda (Türkisch - Englisch)

sanatçı annemi fırçayı tabloya dokundurduğunda bazı şeyleri hayata geçirdiğini düşünürdüm.
my mom's an artist, and as a child i'd often see her bring things to life with the stroke of a brush.

size, başkalarına iki katını dokundurduğumuz bir musibet dokununca: "bu da nereden!" mi dediniz?
(what is the matter with you?) when a single disaster smites you, although you smote (your enemies) with one twice as great, you say: "from where does this come to us?"