Sie suchten nach: evet bende (Türkisch - Englisch)

evet benim
ishim

ve bende ''evet, ray ilginç
and i was like, "yeah, ray.

bende ''evet, bu kesinlikle-- lütfen...''
and i said, "yes, definitely. please."

evet yaşanıyordur bence
yes, i think it's happening.

bence cevap evet.
i say the answer is yes.

' [...] evet, bu benim.
' [...] yes, that's me.

evet, benim adım karen smith.
yes, my name is karen smith.

evet. benim bir kontrol listem var.
yr: yeah. i have no checklist for that.

evet. ve bence artık daha az sefil gözüküyor.
yeah. and i think he looks now less miserable.

onlar benim yaşamımı sürdürecekler mi? muhtemelen evet.
will they outlive me? they probably might.

evet, bence şehirlere tekrardan göz atmak için bir fırsatımız olacak.
so yeah, i think there is a chance to re-look at how we think about cities.

evet, benim bakış açımla coğrafya sağlık için her zaman önemlidir.
so with that, i'll leave you that in my particular view of view of health: geography always matters.

as: evet, bence gereken bu konuda çabalayan çok sayıda insan.
as: yeah, i think its large numbers of people moving it forward.

"evet, dedi, siz o zaman benim yakınlarımdan olacaksınız."
"yes," he replied. "you 'will be among the honoured."

dedi ki "evet beni bir dans okuluna götürdü. sana ne kadar harika olduğunu anlatamam.
she said, "she did. i can't tell you how wonderful it was.

"ben, evet ben allah'ım; benden başka tanrı yoktur.
lo! i, even i, am allah, there is no allah save me.

"evet," dedi, "hatta siz benim konseyime gireceksiniz."
"yes," he replied. "you 'will be among the honoured."

"evet" dedi (firavun), "Üstelik o zaman benim yakınlarımdan olacaksınız."
"yes," said he, "you will be among the honoured."