Sie suchten nach: görünmez (Türkisch - Englisch)

görünmez
invisible

görünmez İmleç
crab and pearl

yani görünmez olur.
so it disappears.

görünmez@ action: inmenu
invisible

görünmez birisi hiç değildim.
and i was no longer invisible.

"sana karşı görünmez hissediyorum."
"i feel invisible to you."

seksüel dimorfizm bu türde görünmez.
sexual dimorphism is not present in this species.

yani sorumuz şu, görünmez olan nedir?
so the question is, what is invisible?

artık kimsenin görünmez olmasını istemiyorum.
i no longer want anybody to be invisible.

görünmez olsam, giyinmek zorunda olmam.
if i were invisible i wouldn't have to dress myself.

mevcut görünmez resmin kullanımharitası imini düzenle
edit the usemap tag of the current visible image

sanırım düşük yapmak görünmez bir cenaze gibi.
and i think, miscarriage is an invisible loss.

bu başarısızlığı görünmez, anlaşılmaz ve kaçınılmaz kılıyor.
it makes failure invisible, inconceivable and inevitable.

bu görünmez güçleri nasıl anlayabilirim?" diye sorarlar.
how can i understand those invisible forces?"

bu da talwar galeri'deki "görünmez" şovdan
this is from the show called "invisible," at talwar gallery.

evsiz, çalışan bir evsiz olmak, görünmez olmak.
so the homeless, the working homeless, primarily remain invisible.

bilim ve teknoloji: yeni materyal nesneleri görünmez yapıyor
science and technology: new material makes objects invisible

stiglitz'e göre "görünmez el" diye bir şey yoktur.
for stiglitz, there is no such thing as an invisible hand.

bu şarkı benim çocukken görünmez güçleri ilk düşünme denemelerim.
and the song is based on what i think was my first childhood attempts to think about invisible forces.

ama tanrı -- benim tanrım -- fıskiye resimlerinde de görünmez.
but god -- my god -- doesn't show up on sprinkler images.