Sie suchten nach: güçlendirmek (Türkisch - Englisch)

güçlendirmek
brace

fare gençleştirmesini güçlendirmek olarak adlandırıyorum,hayalen değil
i'm calling it "robust mouse rejuvenation," not very imaginatively.

"fakat öte yandan, ellerini güçlendirmek için hile yaptılar.
"but on the other hand, they played dirty to strengthen their hand.

arnavutluk ile İngiltere, kültür alanındaki bağlarını güçlendirmek istiyor.
albania and great britain are willing to boost ties in the field of culture.

mdma’nın etkilerini artırmak veya güçlendirmek için mcpp katıldığı düşünülmektedir.
it might be assumed that the addition of mcpp is intended to potentiate or ameliorate the effects of mdma.

bu nedenle görevlerimizden biri de kurumları ve kapasitelerini güçlendirmek," dedi.
therefore, one of our tasks is strengthening the institutions and their capacities," ivanova said.

her iki lider de ekonomik ilişkileri güçlendirmek için fırsatlar bulunduğunu söyledi.
both leaders said there were opportunities to increase economic ties.

İhtiyaçların bütünleşmesi ve karşılanması unsuru ise topluluğu güçlendirmek olarak da yorumlanabilir.
the integration and satisfaction of the needs can be interpreted as strengthening the community.

karamanlis ile erdoğan, aralarındaki sorunlara rağmen ilişkilerini güçlendirmek istediklerini belirtti.
karamanlis and erdogan have expressed their willingness to strengthen ties, despite the problems that have divided them.

genç imparator ile bağlarını güçlendirmek için stilicho kızı maria'yı honorius ile evlendirdi.
to strengthen his bonds with the young emperor, stilicho married his daughter maria to him.

bu alaylar, büyük taarruz operasyonları sırasında en önemli saldırı sektörlerini güçlendirmek için kullanılmıştır.
these regiments were used to reinforce the most important attack sectors during major offensive operations.

Üyelerin öğretme ve öğrenmeyi güçlendirmek için birlikte hareket ettikleri, eğitim amacı güden bir topluluktur.
it is a community seeking education, where members act together in order to strengthen teaching and learning.

beslenme ve diyet uzmanı İpek ertan, bağışıklık sisteminizi güçlendirmek için şifalı çaylardan da yararlanabileceğinizi söylüyor.
nutrition and diet specialist ipek ertan states that you can take advantage of the medicinal teas to strengthen your immune system.

bu durum, kosova tarafından ibar'ın güneyindeki sırplar arasındaki nüfuz ve güveni güçlendirmek için kullanılmalı.
that should be used by kosovo to strength influence and trust among serbs southern of ibar.

bana gelince, ben bir sanatçıyım, beşeri eylemin sözcük dağarcığını genişletmek ve etkileşim yoluyla temelde insanları güçlendirmek niyetindeyim.
in my own case, i'm an artist, and i'm really interested in expanding the vocabulary of human action, and basically empowering people through interactivity.

abdixhiku, hükümetin bankacılık sisteminde değişikliğe olanak sağlarken, mali istikrarı güçlendirmek için adımlar atması gerektiğini de sözlerine ekledi.
abdixhiku added that the government needs to take steps that would enable a change in the banking system, while strengthening financial stability.

geçtiğimiz birkaç hafta içinde, arnavut hükümeti makedonya'yla ilişkileri güçlendirmek amacıyla bir dizi üst düzey ikili görüşmelerde bulunmuştu.
in the past few weeks, the albanian government has conducted a series of high-level bilateral meetings in an effort to strengthen relations with macedonia.

balkan ülkelerini kapsayan ve televizyonda yayınlanan bir tren gezisinde, türkiye'de ilişkileri güçlendirmek için sivil diplomasi kullanımının arttığı vurgulanıyor.s
a televised train trip around the balkan countries highlights turkey's growing use of civilian diplomacy to strengthen ties.

cumhurbaşkanı sıfatıyla ilk kez Çin'de bulunan gül, türkiye'nin Çin ile terörle mücadele alanındaki işbirliğini daha da güçlendirmek istediğini vurguladı.
gul, who was in china for the first time as president, stressed that turkey wants to further strengthen its anti-terrorism co-operation with china.

ecb, "programın amacı batı balkanlar ve türkiye'de makro ve mikro ölçekte ihtiyatlı bir denetimi güçlendirmek olacaktır." dedi.
"the aim of the programme will be to strengthen macro- and micro-prudential supervision in the western balkans and turkey," the ecb explained.