Sie suchten nach: henüz değil ama halen arıyorum (Türkisch - Englisch)

bu henüz bir oyun değil ama gerçekten olmalı.
this is one that isn't a game yet, but really should be.

ve cevap henüz değil, çalışıyorlar.
and the answer is: not yet, they're working.

henüz ideal noktaya ulaşmış değil, ama daha iyi."
it's not yet ideal, but it's better."

hepsi değil ama çoğu.
not all of them, but most of them.

kolay değil ama basit
it's not easy, but it's simple.

amcam genç değil ama sağlıklı.
my uncle isn't young, but he's healthy.

kızlar değil ama erkekler korkuyordu.
the girls were not afraid, but the boys were.

o bir amerikalı değil ama bir fransızdır.
he is not an american but a frenchman.

o benim oğlum değil, ama yeğenimdir.
he is not my son, but my nephew.

en mükemmel aşı değil ama ilerleme kaydediyor.
it probably isn't the perfect vaccine, but it's moving along.

İyi bir fikir değil ama o kadar önemli.
it's not a good idea, but it's just important.

arap ülkelerinde çok değil ama İran oldukça yüksek.
arab countries not so much, but iran is quite high.

bunlar benim slaytlarım değil, ama sorun değil.
that's not my slides, but it's okay.

"hiç birşey kolay değil. ama çok eğlendim."
nothing comes easily. but i have a lot of fun."

"bir otel odası rezervasyonu yaptınız mı?" "henüz değil, üzgünüm."
"have you reserved a hotel room?" "sorry, not yet."

paket- açma işi için, unarj değil ama arj programı bulundu
unarj not found, but arj found, which will be used for unpacking

belki kendi egosu kadar büyük değil, ama oldukça büyük.
well, not as big as his, but fairly big.

"Önceden süratten korktuğumdan değil ama şimdi kendimden daha çok eminim.
"before, it wasn't like i was scared of the speed but now i feel more sure.

-- neden grip olduğunu düşündükleri pek açık değil -- ama tamiflu'ya geçtiler.
it's not clear why they thought she had the flu, but they switched to tamiflu.

bunu nasıl buldum emin değilim, ama bu doğru değil.
not sure how this came to be, but it's not right.