Versucht aus den Beispielen menschlicher Übersetzungen das Übersetzen zu lernen.
Von professionellen Übersetzern, Unternehmen, Websites und kostenlos verfügbaren Übersetzungsdatenbanken.
uçuşta, bu uyanık kuş, beyaz uçuş tüylerini ve kuyruk altını ve kırmızımsı kuyruk kenarlarını gösterirler.
in flight, this wary bird shows white flight feathers and undertail, and reddish sides to the tail.
‹‹deride ateş yanığı varsa ve et kırmızımsı-beyaz ya da beyaz, parlak bir leke haline gelmişse,
or if there be any flesh, in the skin whereof there is a hot burning, and the quick flesh that burneth have a white bright spot, somewhat reddish, or white;
bu mağaranın büyük kısmı bu gördüğünüz kırmızımsı madde ile kaplı, burada görüyorsunuz, ve bu devasa selenit kristallerinin aşağıya sarktığını görüyorsunuz.
in this cave, great areas are covered by this reddish material that you see here, and also these enormous crystals of selenite that you can see dangling down.
gece gökyüzü, kastılı olarak biraz daha kırmızımsı renk olarak idi, bu yapımcıların 2010 yılında dünyanın daha kirli olacağına dair düşüncelerini yansıtan ince bir espriydi.
the night sky was intentionally made a more reddish color in a subtle joke about how the producers thought the world would be much more polluted in 2010.
bunlar kırmızı veya kırmızımsı bacaklara sahip olan bir grup olup, üreme dönemi tüyleri genellikle yukarısı açık kahverengi üzerine biraz daha koyu benekler ile göğüs ve boyunda biraz yayılmış küçük kahverengimsi noktaların oluşturduğu desene sahiptirler.
together, they form a group of smallish shanks which tend to have red or reddish legs, and in breeding plumage are generally a subdued, light brown above with some darker mottling, with a pattern of somewhat diffuse small brownish spots on the breast and neck.
mÖ 23'te augustus'un sikke reformu'ndan sonra sestertius ve dupondius nümismatikçiler tarafından orichalcum olarak adlandırılan altın renkli bir bronz alaşımından üretilirken daha alt seriler kırmızımsı bakırdan yapılmışlardır.
with the coinage reform of augustus in or about 23 bc, the sestertius and dupondius were produced in a golden colored copper-alloy called orichalcum by the romans and numismatists, and by us brass, while lower denominations were produced out of reddish copper.