Sie suchten nach: kapsayacak (Türkisch - Englisch)

( kapsayacak şekilde genişletilmesi amaçlanmaktadır.
appendix b for additional (but spatially non explicit) data for central and eastern european countries.

girişim bh'deki 40 belediyeyi kapsayacak.
the initiative will cover 40 bih municipalities.

projenin ilk safhası 31 okulu kapsayacak.
the first stage of the project will encompass 31 schools.

İşletilmesi, konularını kapsayacak eğitim verilecektir.
operation topics of the products used in the system.

bin dolar, parti için tüm masrafları kapsayacak.
one thousand dollars will cover all the expenses for the party.

zaman aralığını tüm olayları kapsayacak şekilde genişlet
extend time range to include all events

trafik yolunu kapsayacak şekilde yan yana yürümek yasaktır.
walking side by side that shall include the traffic road is prohibited.

6.3 Örneklemenin tüm prosesi kapsayacak şekilde yapılması sağlanır.
6.3 the sampling is conducted in a way that it will cover the whole process.

acil durum planları aşağıdaki kriterleri kapsayacak şekilde hazırlanır;
emergency plans are prepared to include the following criteria;

móvil şirketinin ödediği tutar, bütün İspanya’yı kapsayacak
eur 510 million for the right to operate on the spanish market, while telefónica, the state operator, had been allowed to provide mobile telephone services without

teklif edilen yasa, son 30 yılda inşa edilen yapıları kapsayacak.
the proposed legislation would cover structures built over the last 30 years.

aile daha sonra 99105 ve 99110’u da kapsayacak şekilde genişledi.
the family later expanded to include the 99105 and 99110.

bulut bilişim bu sınırı sunuculardan ağ altyapısına kadar kapsayacak şekilde genişletmiştir.
cloud computing extends this boundary to cover all servers as well as the network infrastructure.

aslında böylece pratik olarak tüm dünyayı kapsayacak bir kesit alabileceğim örnekleri seçebilirdim.
so, i could actually choose samples to cover a cross section that would cover practically the whole world.

bölgesel demitrolu ağı güneydoğu avrupa'nın tamamını kapsayacak. [reuters]
the regional railway would cover all of southeast europe. [reuters]

anlaşma, mevcut cefta'yı bütün batı balkan ülkelerini kapsayacak şekilde genişletecek.
it would extend the existing cefta to cover all western balkan countries.

bu bölüm hat tasarımının incelenmesi ve hat üzerinde gerekli kontrollerin yapılması konularını kapsayacak şekilde raporlanmalıdır.
this part should be reported in a manner that shall cover the issues with regard to review of the line design and performing necessary inspections on the line.

standartlar yalnızca gıdaların kendisini değil, ambalajlama, etiketleme ve nakliyeyle ilgili kuralları da kapsayacak.
the standards will cover not only the food itself but also rules regarding packaging, labelling and transport.

cessna, piper ve beechcraft gibi üreticiler, hafif uçakları da kapsayacak biçimde orta sınıf pazar için geliştirdiler.
manufacturers such as cessna, piper, and beechcraft expanded production to provide light aircraft for the new middle-class market.

kesin teminat, yatırım ve İşletme dönemi’ni kapsayacak ve toplam sözleşme süresi boyunca geçerli olacaktır.
performance bond shall cover the construction and operation period and shall be valid during the contract term.