Sie suchten nach: kişsel bilgileri koruma kanunu (Türkisch - Englisch)

hayvanları koruma kanunu
protection of animal laws

18132, Çevre kanunu (Çevre koruma kanunu);
18132, Çevre kanunu (law on environmental protection);

18132, Çevre kanunu (Çevre koruma kanunu).
18132, Çevre kanunu (environmental protection law).

kıbrıs’taki uyuşturucu davalarında da tanık koruma kanunu yaygın olarak uygulanmıştır.
procedures regarding the drug testing of drivers are further described in the 2007 selected issue on drugs and driving.

bu endüstride telif hakkı koruma kanunu olmadığı için... çok açık ve yaratıcılığın yaratıcı ekeolojisi vardır.
because there's no copyright protection in this industry, there's a very open and creative ecology of creativity.

sistemde tutulan tüm kişisel verilerin gizlilik ve güvenliği, kişisel verileri koruma kanunu hükümleri gereğince sağlanmalıdır.
confidentiality and security of all personal data kept in the system should be provided pursuant to the provisions of personal data protection law.

merkez, işletmelere kritik bilgileri koruma ve kurtarma ve faaliyetlerinin sürekliliğini sağlamada yardımcı olma amaçlı gelişmiş beceriler ve işyeri kurtarma teknolojileriyle donatılmış durumda.
the centre is equipped with advanced capabilities and workplace-recovery technologies aimed to help businesses protect and recover critical information and ensure continuous operations.

konevska- trajkovska, makedonya'da bir kişisel bilgileri koruma müdürlüğü kurulmasında ab'nin teknik yardımda bulunması konulu bir konferansta konuştu.
konevska-trajkovska was addressing a conference on eu technical assistance in establishing a personal data protection directorate in macedonia.

sahip oldukları tek şey ticari marka koruma kanunu. yani bu salondaki herkes... ...herhangi birinin üzerindeki... herhangi bir şeyi alıp... kendi tasarımlarıymış gibi satabilir.
all they have, really, is trademark protection, and so it means that anybody could copy any garment on any person in this room and sell it as their own design.

Örneğin kimileri, küresel ekonomide rekabet konusunda zorunlu kılabileceği şeyler nedeniyle sarbanes-oxley mevzuatının (2002 tarihli kamu Şirketleri muhasebe reformu ve yatırımcıyı koruma kanunu) sertliğini eleştiriyor.
for instance, some now criticise the harshness of the sarbanes-oxley legislation -- the public company accounting reform and investor protection act of 2002 -- because of what it may entail for competing in the global economy.

hükümet konuya ilişkin olarak meclis'e bir rapor aktaracak. Öte yandan, İçişleri bakanı georgi petkanov Çarşamba günü bir açıklama yaparak, nato güvenlik ofisi yetkililerinin gizli bilgileri koruma konusunda personele önerilerde bulunmak üzere ülkede bulunduğunu belirtti.
the government will submit a report to parliament for debate. in other news, interior minister georgi petkanov said wednesday that experts from the nato office of security have arrived to advise personnel on protecting classified information.

faz kaybı işletimine ilişkin bilgiler koruma takılma özelliği durumunda otomatik kapayıcının takılmasına neden olan fazın (ların) göstergesine uygun olarak kaydedilecektir.
the information about lop operation in case of the protection trip shall be recorded accordingly with indication of phase(s) causing the trip of auto re-closer.

bugünkü konumuz şu: moda endüstrisinde... telif hakkı koruma kanunu olmadığından... moda tasarımcıları faydacı tasarımı kullanarak... çıplak bedenlerimizi... bizim "sanat" olarak adlandırdığımız şeylerle... örtmeyi başarageldiler.
what i'm going to argue today is that because there's no copyright protection in the fashion industry, fashion designers have actually been able to elevate utilitarian design, things to cover our naked bodies, into something that we consider art.

toplantıya bh federasyonu ve sırp cumhuriyeti'nden devlet güvenlik bakanları ve içişleri bakanları, devlet sınır servisleri ve devlet bilgilerini koruma teşkilatı başkanları ve bh'deki ab polis misyonunun vekili katıldı.
the meeting was attended by the state security ministers and interior ministers of the federation of bih and republika srpska, the heads of the state border service and the state information protection agency, and the commissioner of the eu police mission in bih.

"film, müzik ve yazılımlar üzerinde ciddi yaptırımları olan telif hakkı koruma kanunu moda endüstrisini teğet geçiyor ve moda da bu sayede hem yenilikçi olabilip hem de satışları artırıyor," diyor johanna blakley. johanna blakley'i tedxusc 2010'da tüm kreatif endüstrilerin modanın serbest kültür anlayışından öğrenebileceklerini anlatırken izliyoruz.
copyright law's grip on film, music and software barely touches the fashion industry ... and fashion benefits in both innovation and sales, says johanna blakley. at tedxusc 2010, she talks about what all creative industries can learn from fashion's free culture.