Sie suchten nach: korku ve birazda açık (Türkisch - Englisch)

onlara korku ve üzüntü yok.
on them shall be no fear, nor shall they grieve.

o'na korku ve umutla yalvarın.
and invoke him in fear and aspiration.

bir görsen onları korku ve telaşa düştüklerinde!
and couldst thou see the time when they shall be terrified!

korkarım, korku ve çaresizlikten ülkeyi terk edecekler." dedi.
i'm afraid they'll leave out of fear and despair," she told setimes.

o'dur ki size, korku ve umud içinde şimşeği gösterir.
it is god who flashes lightning to frighten you and to give you hope.

İnsülin terapileri ile ilgili korku ve umutlarla ilgili bir çalışmadır.
this is a study relating to anxiety and hopes relating to therapies.

yanları yataklarından uzaklaşır; korku ve ümitle rablerine dua ederler.
their sides give-up rest in beds in order to pray before their lord in fear and hope.

sizi, sürüngenlerle ilgili önyargılarınızdan, yerleşmiş korku ve düşüncelerinizden vazgeçirmek istiyorum.
i want you to put off your preconceptions, your preconceived fears and thoughts about reptiles.

düzeltildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. o'na korku ve umutla yalvarın.
anddo not make mischief in the earth after it has been set in order, and call upon him with fear and longing.

trajedilerde uygun duygu olan korku ve acıma duygularını retorik'de tercihen kullanmıştır.
in tragedy, the appropriate emotions are fear and pity, emotions which he considers in his rhetoric.

o'na korku ve umutla yalvarın. allah'ın rahmeti güzel davrananlara yakındır
pray to him with fear and hope; his mercy is near to the righteous.

ve biraz ekmek.
and a little bread.

uzan ve biraz dinlen.
lie down and rest for a while.

bir yüzük ve biraz nakit kayıpi
a ring and some cash are missing.

benim öksürüğüm ve biraz ateşim var.
i have a cough and a little fever.

birkaç arkadaşı ve biraz parası vardı.
he had few friends and little money.

andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz.
we shall certainly test you with fear and hunger, and loss of property, lives and crops.

arabayı durdurmaya ve biraz dinlenmeye ne dersin?
how about stopping the car and taking a rest?

fakat ben ancak inanan topluluğu korkutan ve müjdeleyen biriyim.
but i am only a warner and a bearer of glad tidings for a nation who believe.

bağlantıları paylaşıyorduk, yani bağlantı konusunda biraz açık olmanız gerekirdi.
and what we're sharing were links, so you had to be kind of open with links.