Sie suchten nach: kullanamazsın (Türkisch - Englisch)

onu kullanamazsın.
you can't use that.

bu çamaşır makinesini kullanamazsın.
you can't use this washing machine.

bu musluğu kullanamazsın. o bozuk.
you can't use this faucet. it's out of order.

‹‹bağına iki çeşit tohum ekmeyeceksin. yoksa ektiğin tohumun da bağın da ürününü kullanamazsın.
thou shalt not sow thy vineyard with divers seeds: lest the fruit of thy seed which thou hast sown, and the fruit of thy vineyard, be defiled.

profesör, "İşe giremezsin, oy kullanamazsın, şirket kuramazsın, evlenemezsin veya çocuklarını nüfusa kaydettiremezsin.
"you cannot be employed, vote, open a business, get married or register your children.

geçersiz netscape vekil sunucu eklentisi tespit edildi. bu düzeltilmeden opera bu eklentileri kullanamaz. opera sürümü ile gelen vekil sunucu eklentisini kullanın.
invalid netscape proxy plug-in version detected. opera cannot use plug-ins before this is corrected. install the proxy plug-in that came with this version of opera.