Sie suchten nach: luce (Türkisch - Englisch)

a. luce idi.
a. luce).

her yönüyle göz alıcıydı clare boothe luce.
it was all part of clare boothe luce's look.

clare boothe luce son derece sıradışı bir kadındı.
there's an extraordinary woman named clare boothe luce.

belli bir noktada kapı açıldı ve bayan luce mükemmel şekilde giyinmiş ve hazırlanmış olarak
then at a certain moment, the door opened and she walked out perfectly dressed, completely composed.

bunu bitirmem lazım. bu benim bayan clare boothe luce'a methiyem.
i have to end that one. this is my tribute to clare boothe luce.

ondan 1931 yılında -daha sonra sinema eleştirmeni olacak olan-luce vigo adlı bir kızı oldu.
vigo was married and had a daughter, luce vigo (a film critic) in 1931.

bu gösteri de 1 temmuz 1978'de "mille e una luce"nin yine son bölümünde seslendirildi.
the video was the final number of the "mille e una luce" show on 1 july 1978.

y. geri alma gecikmesini azaltmak için, sistemimiz, harita işlevinin veri işleme görevini birden fazla düğüme eşlediği ve azaltma işlevinin her bir düğümün işleme sonucunu bir düğümde topladığı dağıtılmış bilgi işlem çerçevesi mapreduce'u uygular. yüksek performanslı geri alma elde etmek için, tam metin bilgi geri alma çerçevesi lucene de benimsenmiştir. lucene, birleşik bilgi kaynağı endeksi oluşturabilir ve alınan veri kaynaklarını doğru olduğundan emin olmak için alaka düzeyine göre sıralayabilir.
y. to reduce retrieval latency, our system implements the distributed computing framework mapreduce, where the map function maps the data processing task to multiple nodes, and the reduce function aggregates the processing result of each node into one node, to achieve highperformance retrieval, full text information retrieval framework lucene has also been adopted.