Sie suchten nach: neden bana kızdın (Türkisch - Englisch)

neden bana kızgınsın?
why are you angry with me?

sen neden bana yazdın
i do not understand what you say

artık neden bana bakmıyor?
why doesn't he look at me anymore?

geçen hafta neden bana böyle kızgındın.
why have you been so angry with me for the last week?

neden bana new york'ta olduğunu bildirmedin?
why didn't you let me know you were in new york?

hastanedeki randevumu unuttum. neden bana hatırlatmadın?
my appointment at the hospital completely slipped my mind. why didn't you remind me?

neden bana uymadın, buyruğuma karşı mı geldin?
"from following me?

"Özür dilerim. o zaman neden bana bakıyorsunuz?" dedim.
i go, "i'm sorry. then why were you staring at me?"

mary bana kızdı.
mary got mad at me.

samuel, ‹‹rab seni terk edip sana düşman olduğuna göre, neden bana danışıyorsun?›› dedi,
then said samuel, wherefore then dost thou ask of me, seeing the lord is departed from thee, and is become thine enemy?

onlar da bana kızdılar.
and they got very upset.

fincanı kırdığımda bana kızdı.
she lost her temper with me when i broke the cup.

o, bana kız kardeşini tanıttı.
he introduced his sister to me.

her nedense bana karşı öfkeliydi.
she was somehow incensed against me.

neden bana uymadın, buyruğuma karşı mı geldin? (ve kardeşinin sakalından tutup çekmeğe başladı.)
did you disobey my orders?"

dostlarım bana kızı cidden evlat edinebileceklerini söylemez mi.
and my friends actually said they were very interested in adopting her.

İsraillilerle birlikte dolaştığım yerlerin herhangi birinde, halkımı gütmesini buyurduğum İsrail önderlerinden birine, neden bana sedir ağacından bir konut yapmadınız diye hiç sordum mu?›
wheresoever i have walked with all israel, spake i a word to any of the judges of israel, whom i commanded to feed my people, saying, why have ye not built me an house of cedars?

yiftah, ‹‹benden nefret eden, beni babamın evinden kovan siz değil miydiniz?›› diye yanıtladı, ‹‹sıkıntıya düşünce neden bana geldiniz?››
and jephthah said unto the elders of gilead, did not ye hate me, and expel me out of my father's house? and why are ye come unto me now when ye are in distress?

firavun avramı çağırtarak, ‹‹nedir bana bu yaptığın?›› dedi, ‹‹neden sarayın karın olduğunu söylemedin?
and pharaoh called abram, and said, what is this that thou hast done unto me? why didst thou not tell me that she was thy wife?

bana gelince, işte elinizdeyim! gözünüzde iyi ve doğru olan neyse, bana öyle yapın.
as for me, behold, i am in your hand: do with me as seemeth good and meet unto you.