Sie suchten nach: neden bana sohbet etme (Türkisch - Englisch)

neden bana kızgınsın?
why are you angry with me?

sen neden bana yazdın
i do not understand what you say

artık neden bana bakmıyor?
why doesn't he look at me anymore?

ve başbakan ile sohbet etme şansım oldu
and i got to spend some time with the prime minister.

geçen hafta neden bana böyle kızgındın.
why have you been so angry with me for the last week?

hastanedeki randevumu unuttum. neden bana hatırlatmadın?
my appointment at the hospital completely slipped my mind. why didn't you remind me?

neden bana uymadın, buyruğuma karşı mı geldin?
"from following me?

"Özür dilerim. o zaman neden bana bakıyorsunuz?" dedim.
i go, "i'm sorry. then why were you staring at me?"

samuel, ‹‹rab seni terk edip sana düşman olduğuna göre, neden bana danışıyorsun?›› dedi,
then said samuel, wherefore then dost thou ask of me, seeing the lord is departed from thee, and is become thine enemy?

birbirlerinin yanına gelip şöyle sorup sohbet etmeye başlarlar.
and one of them turned towards the other, questioning.

yere yıkıldım. bir sesin bana, ‹saul, saul! neden bana zulmediyorsun?› dediğini işittim.
and i fell unto the ground, and heard a voice saying unto me, saul, saul, why persecutest thou me?

İnsanlara şunu sorduğumda: "birileriyle sohbet etmenin nesi yanlış?"
when i ask people "what's wrong with having a conversation?"

her nedense bana karşı öfkeliydi.
she was somehow incensed against me.

böylece, vivian ile sohbet etmeye başladım ve anladım ki onu mutlu eden tuvalet temizlemek değildi
so i spent time with vivian, and i saw that she didn't find joy in cleaning toilets.

ertesi gün öğle yemeğinde biraraya gelen aileler, birikte yemek yiyip sohbet etmenin keyfini çıkardılar.
the next day, families gathered around the table at lunch, enjoying food and talk.

İsraillilerle birlikte dolaştığım yerlerin herhangi birinde, halkımı gütmesini buyurduğum İsrail önderlerinden birine, neden bana sedir ağacından bir konut yapmadınız diye hiç sordum mu?›
wheresoever i have walked with all israel, spake i a word to any of the judges of israel, whom i commanded to feed my people, saying, why have ye not built me an house of cedars?

yiftah, ‹‹benden nefret eden, beni babamın evinden kovan siz değil miydiniz?›› diye yanıtladı, ‹‹sıkıntıya düşünce neden bana geldiniz?››
and jephthah said unto the elders of gilead, did not ye hate me, and expel me out of my father's house? and why are ye come unto me now when ye are in distress?

java yazılımı online oyun oynamanızı, dünyanın dört bir yanındaki insanlarla sohbet etmenizi, konut kredinizin faizini hesaplamanızı, resimleri üç boyutlu olarak görüntülemenizi ve daha pek çok şey yapmanızı sağlar.
java allows you to play online games, chat with people around the world, calculate your mortgage interest, and view images in 3d, just to name a few.

belgradlılar, bu hafta başlarında ülkenin cumhurbaşkanı boris tadiç ve konuk hırvat mevkidaşı ivo josipoviç'in kentin ünlü knez mihaljova caddesinde yürüyüşe çıkıp yoldan geçenlerle sohbet etmeleriyle bir sürpriz yaşadılar.
belgraders got a surprise early this week when the country's president, boris tadic, and his visiting croatian counterpart, ivo josipovic, took a stroll down the city's famous knez mihaljova avenue, stopping to talk with passersby.

kağıt yanınca, nedense bana döndü ve dedi ki, "mashelkar, bunun gibi, eğer enerjini dağıtmazsan, eğer enerjini odaklarsan, bu dünyada istediğin her şeyi başarabilirsin."
when the paper burned, for some reason he turned to me, and he said, "mashelkar, like this, if you do not diffuse your energies, if you focus your energies, you can achieve anything in the world."