Sie suchten nach: olağanüstüydü (Türkisch - Englisch)

olağanüstüydü.
it was outstanding.

tom olağanüstüydü.
tom was extraordinary.

fosiller olağanüstüydü.
and the fossils are extraordinary.

suç miktarı olağanüstüydü.
there was a huge amount of crime.

dağın tepesinden manzara olağanüstüydü.
the view from the mountain top was spectacular.

ve bir rahip tarafından alınmak olağanüstüydü.
and it was extraordinary to be taken by a priest.

olağanüstüydü ve bize bu kadar çok güvendiği için... ...kendimizi minnettar hissettik.
it was phenomenal, and we felt grateful that she trusted us to that extent.

geçtiğimiz bir ve iki yılda açık-erişimli online haritaların etkileri olağanüstüydü.
the impact of open-access online maps over the last year or two has been simply phenomenal.

Öğrendiği yaşlı jack hikayeleri - aynı böyle konuşurdu, zar zor anlardınız. ama olağanüstüydü.
the old jack tales that he had learned -- he talked like this, you could hardly understand him. but it was really wonderful.

Şu anda washington'da yaşayan ve çalışan david ingerson, "program tamamıyla olağanüstüydü," diyor.
"overall the programme has been fabulous," said david ingerson, who now lives and works in washington.

bütün yaşamım boyunca hayal ettiğim birşeydi, amerika ve kanada da arabayla öylesine dolaşmak ve bir sonraki gün nereye gideceğini anlamaya çalışmak, ve oldukça olağanüstüydü.
it was something that i've been dreaming about doing my whole life, just driving around the u.s. and canada and just figuring out where to go the next day, and it was kind of outstanding.

charlotte adına bir örümcekten alıntı yaparak örümcek lifi olağanüstüdür.
to borrow from the writings of a spider named charlotte, silk is terrific.