Sie suchten nach: olma olasılığını (Türkisch - Englisch)

polisler tom'un kendisini öldürmüş olma olasılığını düşünmediler.
the police didn't think it was likely that tom had killed himself.

hatanın olma olasılığı
probability of occurrence of error

bir hata olma olasılığını % 20 den daha az olduğunu söyledim. elimizdeki mevcut kanıtlar ışığında.
i said assigning a less than 20 percent probability would be a mistake in light of the current evidence we have.

bunun olma olasılığı yüksek."
it's likely that this will happen."

bu yanlışın olma olasılığı nedir?
what is the probability of occurrence of it?

ancak vasiç, katillerin güneydoğu avrupa çapında faaliyet gösteren daha geniş bir organize suç ağıyla bağlantılı olma olasılığını da yüksek görüyor.
however, he adds, it is likely that the killers had links to a wide network of organised crime groups across southeast europe.

yaygın olma olasılığı hakkında ne düşünüyorsunuz?
what do you think the likelihood is that there'll be a pandemic?

bazı haberlere göre ise bunun olma olasılığı zayıf.
according to some reports, the chances of this happening are slim.

bu genlerin her birinin hastalık teşhisine yardımcı olma olasılığı var.
each one of these genes has potential diagnostic test.

Çok ünlü durumdan biri buffon'un iğnesinin problemidir: plakalardan yapılmış bir zemin üzerinde bir toplu iğne ve iğnenin bir çatlak boyunca yatıyor olma olasılığını hesaplamak.
a very celebrated case is the problem of buffon's needle: drop a needle on a floor made of planks and calculate the probability the needle lies across a crack.

hasarların şiddeti ve olma olasılığı arasındaki bağlantının kalitatif veya kantitatif prosesidir.
it is the quantitative and qualitative process of the connection between the intensity and probability of occurrence of damage.

bu halde 0 ve x aralığı içinde yığmalı olasılık (i)inci en küçük değerin xden daha küçük olmasının olasılığını gösterir.
"====haldane's prior probability (beta(0,0))====the beta(0,0) distribution was proposed by j.b.s.

uzman, bombalama olayının arkasında hizipçi bir grubun olma olasılığının yüksek olduğuna inanıyor.
he believes a splinter group is likely to be behind the bombing.

bir başka yazar herhangi bir sayısal tahmin vermedi, ama başarısız olma olasılığının belirgin olduğunu vurguluyor.
another author doesn't give any numerical estimate, but says the probability is significant that it will fail.

"i" bileşenleri kısa kodları var ve açık hizmet için tasarlanmış olma olasılığı vardır.
the "i" components have shorter codes and are likely to be intended for the open service.

bunun için şiddetle genellikle oynanmaz, bunun yerine önce olma olasılığı azaltılmaya çalışılır, sonra saptanabilirlik artırılmaya çalışılır.
for this purpose, no change is made in the intensity; instead, the probability of occurrence is tried to be minimized, and then detectability tries to be increased.

ab yetkilileri salı günü, karadağ'ın ab üyelik müzakerelerine katılacak bir sonraki balkan ülkesi olma olasılığının yüksek olduğunu belirttiler.
montenegro is likely to become the next balkan country to begin eu membership talks, union officials indicated on tuesday.

"İnsanlar ne kadar eğitimli olurlarsa, bu sahte gelecek okuyucularına yem olma olasılıkları o kadar düşük olur."
"the more educated people are, the less they are likely to fall prey to these false readers of the future."

ashdown, sistematik muhasebe sorunlarının, sds'nin savaş suçu zanlıları ve destek şebekelerini finanse etmiş olma olasılığının gayet yüksek olduğunu öne sürdüğünü söyledi.
systematic accounting problems suggest that it is quite possible for sds to have financed war crimes indictees and support networks, ashdown said.