Sie suchten nach: sıkıldığını (Türkisch - Englisch)

İçine sprey sıkıldığını görüyorsunuz.
you saw the spray going in.

saldırganlar, canları sıkıldığını ve yapacak bir şey aradıklarını söylediler.
the attackers said they were bored and were looking for something to do.

onların söyledikleri şeyler yüzünden senin canının sıkıldığını andolsun biliyoruz.
and assuredly we know that thou straitenest thy breast by that which they say.

onların bu kabil iddialarından ötürü senin canının sıkıldığını çok iyi biliyoruz.
and assuredly we know that thou straitenest thy breast by that which they say.

andolsun onların söylediklerine senin göğsünün daraldığını (canının sıkıldığını) biliyoruz.
and assuredly we know that thou straitenest thy breast by that which they say.

araştırmacılar ve eğitim profesyonelleri arasında, sınıflarımızdaki öğrencilerin sıkıldığı, motivasyonsuz olduğu ve okuldan kopuk olduğu konusunda endişeler var. düşük okul katılımının, aşağıdakiler de dahil olmak üzere daha kötü okul sonuçlarıyla bağlantılı olduğunu gösteren önemli araştırmalar vardır: okulu bırakma riskinin artması, akademik performansların azalması ve daha kötü refah. tersine, araştırmalar daha yüksek katılıma sahip öğrencilerin akademik başarıyı, daha iyi refahı ve daha yüksek okul tamamlama oranlarını artırdığını göstermektedir.
there are concerns among researchers and education professionals that students in our classrooms are bored, unmotivated and disengaged from school. there is substantial research showing low school engagement is linked to poorer school outcomes including: increased risk for drop out, reduced academic performances and poorer well being. conversely, research indicates students with higher engagement have increased academic success, better well being and higher rates of school completion.