Sie suchten nach: senin fotoğrafın var (Türkisch - Englisch)

bir sürü fotoğrafım var.
i have many photos.

elinizde kuşların bu halde fotoğrafları var.
you have these pictures of birds.

Öte yandan, sahte mutlululuk fotoğraflarım var.
on the other hand, i have the fake happy picture thing.

bir görüntü kaydından fotoğraf var, şimdi bunu izleyeceğiz.
i have a picture here from a video, and we're now going to play it.

aslına bakarsanız tam burda verizon çalışanının bir fotoğrafı var elimde.
i actually got a photograph of the verizon employee right there.

birkaç fotoğrafım var, sonra da, yaptığım şeyleri nasıl yapabildiğimi anlatacağım.
i have a few pictures, and i'll talk a little bit about how i'm able to do what i do.

solda mısır devlet güvenlik ofisinin mart'ta aranmasının bir parçası olan mısırlı bir aktivistin çektiği fotoğraf var.
on the left there's a photo taken by an egyptian activist who was part of the storming of the egyptian state security offices in march.

yeterli tanıtımını yapmıyor dediniz, mesela ben şimdi sizin sisteminize de baktım; tanıtım için kullandığınız bir takım fotoğraflar var.
you said enough promotion is not made. for example, i have just checked your system. there are a number of photographs that you use for promotion.

"sırp bir fotoğrafçının çektiği, hepsi de kosova'ya karşı olan geri kalan protestocuların karşı tarafında protesto eden bir sırp vatandaşını gösteren bir fotoğraf vardı.
"there was a photograph by a serb photographer, showing a serb citizen, protesting on the contrary side of the rest of the protesters who were all against kosovo.