Sie suchten nach: seyrettik (Türkisch - Englisch)

evimizde oturduk ve tv seyrettik.
we stayed in our house and watched tv.

esperanto altyazılı ukraynaca filmler seyrettik.
we watched ukrainian movies with subtitles in esperanto.

biz televizyon seyrettik; onlar televizyonu yapıyorlar.
we watched tv; they make tv.

ve dedi ki, "kitap kulübümde ted konuşmanızı seyrettik.
and she said, "we watched your tedtalk in my book club.

irak'ta bir gece, üslerimle birlikte bir ekranın önünde durduk ve birliklerimizden birinin açtığı ateşi seyrettik.
i stood in front of a screen one night in iraq with one of my senior officers and we watched a firefight from one of our forces.

anamarija laliç setimes'a verdiği demeçte, "Çocuklar o kadar kibar ki, onları kumsalda oynarken seyrettik.
"the children are so kind; we watched them play at the beach.

"Şşş, seyret."
"shush, watch this."