Sie suchten nach: sizin isteğiniz üzerine (Türkisch - Englisch)

yani veriye sahip olduğunuz sürece isteğiniz üzerine parçayı üretebilirsiniz.
so as long as you have the data, you can create the part on demand.

ben gerçekten mutluyum, bu konu hakkında sizin isteğiniz üzere konuşmak beni mutlu ediyor.
so, i'm happy, really, i am happy to talk about this technology as much as you want.

tom'un isteği üzerine geldim.
i came at tom's request.

İş bu belge ilgilinin isteği üzerine kendisine verilmiştir
this document has been delivered to the the person concerned upon his request.

İş bu belge müteahhidin isteği üzerine kendisine verilmiştir.
this document has been delivered to the contractor upon his request.

İşte bu. fotoğraf, sahibinin isteği üzerine kaldırılmıştır.
that's it. image removed at request of owner.

zanlı, makedon makamlarının isteği üzerine bu ülkede tutuklanmıştı.
he was arrested there, at the request of macedonian authorities.

sonra buna rastlıyorsunuz. fotoğraf, sahibinin isteği üzerine kaldırılmıştır.
but then you hit this one. image removed at request of owner.

bizanti'nin isteği üzerine, dava 25 mart'a ertelendi.
at bizanti's request, the trial was adjourned until march 25th.

rapor, business software alliance bulgaristan'ın isteği üzerine hazırlandı.
the report was prepared at the request of the business software alliance bulgaria.

karısı blanche'in isteği üzerine putney vale mezarlığında işaretsiz bir mezara gömülmüştür.
he was buried in an unmarked grave in putney vale cemetery at the request of his wife, blanche.

bm güvenlik konseyi rusya ve sırbistan'ın isteği üzerine salı günü kosova konulu bir toplantı yapacak.
the un security council is holding a session about kosovo on tuesday, at russia and serbia's request.

a.Ş nin isteği üzerine 02.01.2008 tarih ve 022 sayıda kayıtlı dilekçesine istinaden düzenlenmiştir.
contractor, biat İnşaat san ve tic.
 a.Ş, dated 02.01.2008 and no. 022 upon his request.

aynı ay içinde Çin’deki beiyang hükümeti beyaz ordu temsilcilerinin isteği üzerine 2 bin askerlik bir deste birlik gönderir.
in the same month, the beiyang government of the republic of china accepted an invitation by the chinese community in russia and sent 2,000 troops by august.

1.bakanlar konseyi, başkanıtarafından toplantıya çağrıldığında veya kendiinisiyatifiyle veya üyelerinden veya komisyon’un isteği üzerine toplanır.
european commissioners and commissioners shall be appointed for a period of fiveyears, subject, if need be, to article iii-243.

1982 yılında; monotype corporation adlı bir şirketin isteği üzerine, robin nicholas ve patricia saunders öncülüğündeki 10 kişilik bir grup tarafından tasarlanmıştır.
the typeface was designed in 1982 by a 10-person team, led by robin nicholas and patricia saunders, for monotype typography.

2008 yılında makedonya, avrupa-atlantik üyelik yolunda ilerleyebilmek için nato'nun isteği üzerine yolsuzlukla mücadele çabalarını hızlandıracak.
in 2008, macedonia will continue to boost its fight against corruption -- as requested by nato -- in order to press forward on the road to its euro-atlantic accession.

heybeliada, türkiye'deki rum ortodoks ruhban okulu'nu yeniden inşa çalışmalarına, dışişleri bakanlığının isteği üzerine hız verildi.
work on rebuilding the greek orthodox seminary in heybeliada, turkey has been stepped up following a request by the foreign ministry.

1779'da bu okul, jefferson'ın isteği üzerine amerikan üniversitelerinde bir ilk olarak george white'a hukuk profesörü unvanı vermiştir.
in 1779, at jefferson's behest, william and mary appointed his mentor george wythe as the first professor of law in an american university.

bu belge, halen faaliyette bulunan yukarıda ticari ünvanı yazılı işletmenin isteği üzerine düzenlenmiş olup, kayden faal olduğu, iflas, konkordato gibi ticari itibarını zedeleyici herhangi bir durumun olmadığı anlaşılmaktadır.
this certificate is issued upon the request of the actively operating company with its trade title revealed above and it is clear that it is registered and active and has no status damaging its reputation such as bankruptcy, concordatum.