Sie suchten nach: sunulmadığı (Türkisch - Englisch)

mavi koalisyon liderleri, kendilerine somut bir program sunulmadığı için partinin önerilen siyasi ortaklığa katılmayacağını söylediler.
blue coalition leaders said the party won't join the proposed political partnership, as it was not offered any concrete programme.

makedon hera kuruluşu 2000 yılında danışmanlık hizmeti vermeye başladığında, hastalara hiçbir tedavi sunulmadığı ortaya çıkmıştı.
in 2000, when macedonia's hera organisation started its counselling service, they found that no treatment was provided to victims.

dava süresince cok güçlü kanıt sunulmadığı için, xiros'un ön muayenesi sırasında verdiği ifadelerin mahkeme kararında onemli etkisi olacak.
the statements that xiros made during the preliminary examination will likely be key to the verdict, because not much hard evidence has been presented during the trial.

İncelememiz sonucunda, üretim aşamasında elimizde bulunan modelden çok farklı bir model sunulmadığı sürece, fujifilm finepix z1 dijital fotoğraf makinesini tavsiye edilir seviyede buluyoruz.
at this moment we have come to the conclusion that the fujifilm finepix z1 is recommendable.

sanik zanlisinin elinde patlayan bomba kısmen kör olmasına sebep oldu. dava süresince cok güçlü kanıt sunulmadığı için, xiros'un ön muayenesi sırasında verdiği ifadelerin mahkeme kararında onemli etkisi olacak.
the bomb that blew up in his hands partially blinded him. the statements that xiros made during the preliminary examination will likely be key to the verdict, because not much hard evidence has been presented during the trial.

) 2005’te en fazla ele geçirme vakası rapor eden ülke olan birleşik krallık’a ilişkin 2006 verileri henüz sunulmadığından, bu tablo geçicidir.
this picture is preliminary as data for the united kingdom, the country reporting the most seizures in 2005, are not yet available for 2006.