Sie suchten nach: tıpkı nefes alma der gibii (Türkisch - Englisch)

nefes alma
respiration

nefes alma zorluğu vardı.
he had trouble breathing.

1 no. nefes alma koruma birimi (bpu)
1 no. breathing protection unit {bpu}

tom nefes almayı durdurdu.
tom stopped breathing.

nefes almada zorluk çekiyorum.
i have difficulty breathing.

son olarak, nefes alma. birçoğumuzun yüzerken çektiği bir sorun.
last thing, breathing. a problem a lot of us have, certainly, when you're swimming.

nefes alma devresindeki diğer bir bileşen de karbondioksit absorbe eden kutudur.
and, the other component on a breathing loop is the carbon dioxide absorbent canister.

zatürre nefes almada zorluğa neden olur.
pneumonia causes difficulty in breathing.

ve nefes almaya başladığı zaman, sabaha;
and brightening morning,

kontakt lensler gözlerimin nefes almasını engellerler mi?
do contact lenses prevent my eyes from breathing?

arkasindan parca cikarilmis olasi sizin nefes almanizi sagliyor.
the coring out of the back lets you breathe.

ve ona ne kadar uzun süre havasız nefes almadan kalabileceğimi sordum.
and i asked him, how long is it possible to go without breathing, like how long could i go without air?

normal fizyolojik sınırlar içerisindeki nefes almanın tıbbi terimi öpnedir.
the medical term for normal relaxed breathing is eupnea.

sizin mekanik olarak nefes almanızı ya da mekanik olarak havalanmanızı sağlarlar.
they allow you to mechanically breathe, or mechanically ventilate.

yunanlılar rahat bir nefes almasına karşın, ekonomistler henüz sıkıntıdan çıkılmadığını söylüyor.
greeks breathe a sigh of relief now, but economists say a day of reckoning still looms.

g kıyafetiyle birlikte basınçlı solunuma ihtiyacınız var ki bu nefes almanıza yardımcı olur ve vermenize de.
you need a pressure breathing system with a g suit that squeezes you, that helps you to breathe in and helps you to exhale.

ayrıca böceklerin diğer fizyolojik olguları üzerinde çalıştı ve nefes alma, kış uykusu, nimfa ve farklı koşullar altında biyolojik pigmentlerin geliştirilmesi için çaba gösterdi.
he also studied other physiological phenomena in insects, such as breathing, hibernation, the development of pigment under different conditions, and ecdysis.

soluk yolları ile endoskopun geçtiği yemek borusu farklı organlardır, işlem nefes almaya engel olmaz.
the respiratory tract, and the esophagus through which the endoscope passes are different organs and this procedure does not prevent breathing.

atina'daki uluslararası ekonomik İlişkiler enstitüsü müdürü haralambos tsardanis, yeni hükümetin yunanistan'a biraz nefes alma şansı kazandıracağını söyledi.
haralambos tsardanis, director of the institute for international economic relations in athens, said a new government would buy greece some breathing room.

sonra derin nefes almayı öğrendim, ve öylece tutup dışarıya hiç hava kaçırmıyorsunuz, ve öylece tutup onca acının içinde rahatlıyorsunuz.
then i learned that you have to take a huge breath, and just hold and relax and never let any air out, and just hold and relax through all the pain.