Sie suchten nach: yumuşaklığı (Türkisch - Englisch)

katımızdan bir kalp yumuşaklığı, bir temizlik verdik.
and a compassion and purity from us.

tarafımızdan ona kalp yumuşaklığı ve temizlik de (verdik).
and a compassion and purity from us.

katımızdan bir kalp yumuşaklığı, bir temizlik verdik. korunan biriydi o.
and (made him) sympathetic to men as a mercy (or a grant) from us, and pure from sins [i.e. yahya (john)] and he was righteous,

katımızdan ona bir kalb yumuşaklığı, bir temizlik ihsan ettik ve o, mabudundan çekinirdi.
and (made him) sympathetic to men as a mercy (or a grant) from us, and pure from sins [i.e. yahya (john)] and he was righteous,

misk öküzünün yünü, qiviut, yumuşaklığı, uzunluğu ve yalıtım değeri nedeniyle oldukça değerlidir.
the wool, qiviut, is highly prized for its softness, length, and insulation value.

kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik.
[we said,] ‘hold on with power to the book!’

Öyleyse, tanrının kutsal ve sevgili seçilmişleri olarak yürekten sevecenliği, iyiliği, alçakgönüllülüğü, sabrı, yumuşaklığı giyinin.
put on therefore, as the elect of god, holy and beloved, bowels of mercies, kindness, humbleness of mind, meekness, longsuffering;

"ey yahya! kitaba kuvvetle sarıl" deyip daha çocukken ona hikmet, katımızdan kalp yumuşaklığı ve safiyet verdik.
(and it was said unto his son): o john! hold fast the scripture.

geniş açıda köşelerde bir miktar yumuşaklık olmakla beraber tele çekimde bu ortadan kalkıyor.
the corners at wide-angle are somewhat soft, but zooming to tele makes it disappear.