Sie suchten nach: Öne Çıkanlar (Türkisch - Französisch)

Öne getir
mettre au premier plan

allah'ın buyruğundan çıkanlar cehennemdedirler.
et les libertins seront, certes, dans une fournaise

ama öne geçemezlerdi.
et ils n'ont pas pu [nous] échapper.

bunlardan en öne çıkanlar partikül maddeler, gürültü, radyasyon ve sigara dumanıdır.
le fardeau environnemental de la maladie – l'estimation de l'impact des facteurs environnementaux

ama yoldan çıkanlar, işte onlar cehenneme odun olmuşlardır.
et quant aux injustes, ils formeront le combustible de l'enfer.

buyruktan çıkanlar, rabbinin şu sözünü haketmişlerdir: onlar, inanmazlar.
c'est ainsi que s'est réalisée la parole de ton seigneur contre ceux qui sont pervers: «ils ne croiront pas».

kurulan websitesi ile dünyanın her yerinden kürtaj yasağına karşı çıkanlar fotoğraflarını paylaşarak desteklerini gösterdi:
hitler et staline se sont tous deux opposés à l'avortement et pensaient que les femmes devaient être des poules pondeuses.

burada sosyal yardım ve tedavi hizmetleriyle bakımın sürekliliği, özellikle hapishaneden çıkanlar için önemli bir rol oynayabilir.
la poursuite des soins, assortie d’un soutien social et de services de traitement, peut par conséquent jouer un rôle important dans cette situation, notamment pour les personnes sortant de prison.

bu, budur! rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki, "onlar iman etmezler!" sözü gerçekleşmiştir.
c'est ainsi que s'est réalisée la parole de ton seigneur contre ceux qui sont pervers: «ils ne croiront pas».

"nihayet, bizden allah'a teslim olanlar da var, haksızlığa sapıp çizgiden çıkanlar da var.
il y a parmi nous les musulmans, et il y en a les injustes [qui ont dévié].

kadınlar için reşit tanımının değişmesine karşı çıkanlar olduğunda, ahmed sani yerima, bazı dinlerin 18 yaşının altındaki kızlarla evlenilmesine izin verdiğini savunmuştu.
le sénateur sani ahmed yerima était à la tête du groupe de sénateurs s'opposant au changement de la définition de l'âge légal du mariage, insistant sur le fait que certaines coutumes religieuses permettent le mariage avant 18 ans.

kendilerine apaçık ayetlerimiz okunduğunda, kendilerine gelen gerçeğe karşı çıkanlar, "bu, açıkça bir büyüdür," dediler.
et quand on leur récite nos versets bien clairs, ceux qui ont mécru disent à propos de la vérité, une fois venue à eux: «c'est de la magie manifeste».

onların çoğunda 'verdikleri söze bağlılık' görmedik, ama onların çoğunu fasıklar (yoldan çıkanlar) olarak gördük.
et nous n'avons trouvé chez la plupart d'entre eux aucun respect de l'engagement; mais nous avons trouvé la plupart d'entre eux pervers.

Çalım satmak, insanlara gösteriş yapmak ve (insanları) allah yolundan alıkoymak için yurtlarından çıkanlar (kafirler) gibi olmayın.
et ne soyez pas comme ceux qui sortirent de leurs demeures pour repousser la vérité et avec ostentation publique, obstruant le chemin d'allah.

bir de yurtlarından refahtan şımarıp-azıtarak, insanlara gösteriş yaparak çıkanlar ve (halkı) allah'ın yolundan alıkoyanlar gibi olmayın.
et ne soyez pas comme ceux qui sortirent de leurs demeures pour repousser la vérité et avec ostentation publique, obstruant le chemin d'allah.

& Ön komut
& précommande